ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ozan Turan: "Her zaman olduğu gibi bundan sonra da Ar-Ge ve inovasyonu odağımıza alarak, pazarın ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeyi sürdüreceğiz."
Yalıtım ve enerji bilincini arttırmaya yönelik öncü çalışmalara imza atan ODE Yalıtım’ın Pazarlama Direktörü Ozan Turan ile ürünler, projeler ve hedefler üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıl devreye alacakları yeni tesisleri ile ihracat pazarlarındaki satış hacimlerini arttıracaklarına değinen Turan, kapasitelerinin önemli bir bölümünü ihracat pazarlarına ayıracaklarını ve bazı ihracat pazarlarında pazar liderliklerini pekiştirirken, bazılarında ise pazar lideri konumuna geleceklerini belirtti.
∂ Bize ürün gamınızın son durumundan bahseder misiniz? Yeni ürünleriniz, projeleriniz nelerdir?
Eskişehir ve Çorlu’daki üç üretim kampüsümüzde “Yapı Yalıtımı” ve “Tesisat Yalıtımı” olmak üzere iki ana kategoride üretim yapıyoruz. Ekstrüde polistren esaslı ısı yalıtım malzemesi (Isıpan), bitümlü su yalıtım örtüleri (Membran), ısı-ses-yangın yalıtımında kullanılan cam yünü ürünleri (Starflex) ile taş yünü ürünleri (Rockflex), elastomerik kauçuk köpüğü tesisat yalıtım malzemesi (R-Flex) üretiyor ve bunları ihraç ediyoruz. Bu ürün gamlarında dört binden fazla çeşidimiz bulunuyor. Teknik yalıtımda kauçuk köpüğü, cam yünü ve taş yünü olmak üzere üç ürün grubunu da üreten tek firmayız. Bu alanda Avrupa’nın ilk üç teknik yalıtım şirketinden biriyiz.
Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde pazarın ihtiyaç ve taleplerine göre yenilikçi ürünler geliştiriyoruz. Bu kapsamda son dönemde de hem yeni ürünler geliştirdik hem de mevcut serilerimize yeni ürünler ekledik. Bunlara birkaç örnek verecek olursak, Türkiye’de ilk kez -30 derece soğukta bükülme dayanımına sahip versiyonları da bünyesinde barındıran membran serimizi geçen yıl dört yeni ürünle geliştirdik. Üzeri açık gri renk arduaz taşlı, yoğun SBS katkılı, dolgu malzemesi içermeyen, 5 mm kalınlığında, -30°C soğukta bükülme değeri olan yüksek gramajlı keçesi ve 1000/800 N/50 mm çekme mukavemeti özellikleriyle Epikon Eternal, her türlü iklimde ve zorlu koşullarda hızlı ve uzun ömürlü su yalıtımı sağlıyor. Yüzde 1.000 uzayan esnek formüllü Epikon Aflame, üzeri silis kumu kaplı, yoğun SBS katkılı, dolgu malzemesi içermeyen, 5 mm kalınlığında, -30°C soğukta bükülme değeri ve yüksek gramajlı keçeye sahip, 1000/800 N/50 mm çekme mukavemetiyle temel ve perde detaylarında yüksek su basıncına dayanıklı elastomerik bitümlü membranımız. Epikon Aflame ile bu yıl 18’incisi düzenlenen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde “Yılın Su Yalıtım Ürünü” ödülü aldığımızı da belirtmek isterim. Epikon Cool, TÜBİTAK onaylı, Türkiye’nin ilk patentli “Cool Roof” bitümlü membranı olma özelliğini taşıyor. Yüzeyindeki açık renkli özel reflektif mineraller ile geleneksel malzemelere göre güneş ışığını yüksek yansıtma kapasitesine sahip. Kendinden yapışkanlı dolgusuz özel reçetesiyle Epikon Stick-it ise perde duvarlarda mükemmel yapışma sağlarken cross-lamine teknolojisiyle üretilmiş polietilen kaplamasıyla yırtılma ve delinmelere karşı yüksek dayanım gösteriyor.
Ar-Ge çalışmalarımız neticesinde R-Flex markalı elastomerik kauçuk köpüğü üretiminde geçen yıl 40 mm kalınlıkta boru üretimi gerçekleştirmiştik. Bu ürünümüzle de Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde “Yılın Isı Yalıtımı Ürünü” ödülünü almaya hak kazandık. 60 mm kalınlığa ulaştığımız levha grubundaki çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz ürünlerimizin yanı sıra iş birlikleri de yapıyoruz. Örneğin sıcak bölgelerde bina içerisine giren ısıyı düşürerek soğutma amaçlı kullanılan enerjiden tasarruf sağlayan Beyaz Taş Kaplı Membran ürünümüzü TÜBİTAK ile birlikte geliştirdik. Her zaman olduğu gibi bundan sonra da Ar-Ge ve inovasyonu odağımıza alarak, pazarın ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeyi sürdüreceğiz.
‘’YILIN İLK DÖNEMİNDE FAALİYETLERİMİZİ ARTIRDIĞIMIZ ÜLKELERİN BAŞINDA KATAR, TÜRKMENİSTAN VE ÖZBEKİSTAN GELİYOR’’
∂ Hem Türkiye’de hem de yurt dışında birçok projede ODE imzası olduğunu biliyoruz. Referans proje olarak neleri söyleyebilirsiniz?
Bu yıl yurt içindeki projelerimiz arasında İstanbul’daki Yeşilköy Hava Harp Okulu Şantiyesi, Ataşehir Finans Merkezi, Emaar Square Kuzey Kule Projesi, Galataport ve Haliçport; Ankara’daki HAVELSAN Şantiyesi, İzmir’deki Bayraklı Entegre Kampüsü, Çanakkale’deki Ezine Millet Bahçesi Şantiyesi, Diyarbakır Baraj Şantiyesi, Gaziantep Havalimanı ve Muğla’daki Golden Key Otel Projesi yer alıyor.
Yılın ilk döneminde faaliyetlerimizi artırdığımız ülkelerin başında ise Katar, Türkmenistan ve Özbekistan geliyor. 2022 FIFA Dünya Kupası için hazırlıklarını sürdüren Katar’ın inşa sürecinde çok sayıda ürünümüz tercih ediliyor. Binlerce kişinin yaşayacağı El Vakra’daki konut projelerinde ODE R- Flex uygulanıyor. Türkmenistan’da Olimpiyat Stadı, Aşkabat Havaalanı gibi önemli yatırımlarda yer aldık. Yeni bir proje olan Türkmenistan Spor Üniversitesi’nde Isıpan ve Starflex ürünlerimiz kullanılıyor. Özbekistan’daki çalışmalarımız ise üç şehirde yoğunlaştı. Semerkand’da sekiz otel ve bir kongre merkezini kapsayan Semerkand Turizm Merkezi ve Semerkand Havaalanı; Taşkent’te Enter Engineer Plaza, AKADEM FOOD Gökdelen Restaurant, 200 yataklı bir özel hastane; Buhara’da Hilton Otel’de toplam 165 bin metrekare ODE R-flex levha uygulaması yaptık. Ayrıca Dominik Cumhuriyeti’nde yürütülen farklı projelerde de ODE imzası bulunuyor.
Aynı dönemde Avrupa’daki çalışmalarımızda öne çıkan ülkeler de Portekiz ve Macaristan oldu. Portekiz’deki The Rebello Luxury Hotel Apartments, JAM Lisbon Hotel, Renaissance Park Hotel, AGEAS Office Building in Oporto, Logistics Platform of Aldi Supermarkets ve Olympus Plant Coimbra projeleri başta turizm olmak üzere farklı sektörlere değer kattık. Macaristan’da da Hanon System, STX Production Hall ve Szervita Square Office Building projelerinde çeşitli ürünlerimiz kullanıldı.
‘’YALITIM UYGULAMALARININ “TS 825 BİNALARDA ISI YALITIM KURALLARI STANDARDI”NA UYGUN OLARAK YAPILMASI ÇOK ÖNEMLİ’’
∂ Bu ay dosya konusu olarak ‘’iç hava kalitesi’’ni işliyoruz. Peki yalıtımın iç hava kalitesindeki yeri ve önemini bize detaylı olarak anlatabilir misiniz?
Özellikle eski ve yalıtımı yapılmamış binalarda yaşanan sıkıntıların başında küf ve rutubet sorunları gelir. Üstelik bu sorunlar yalnızca kötü bir koku ve görüntüye sebep olmakla kalmaz, astım, alerji, romatizmanın da aralarında olduğu pek çok sağlık sorununu tetikler.
Bu sorunların önüne geçmek ve iç hava kalitesini korumak için öncelikle yapının hava alması gerekiyor. Binanın hava alması, yapı içindeki su buharının duvarlardan atılmasıyla gerçekleşiyor. Dolayısıyla yalıtım uygulamaları yapılırken, yalıtım levhasından sıvaya kadar kullanılan tüm malzemelerin, kullanılan sistemlerin buna uygun seçilmesi gerekiyor. Bunun için de yalıtım uygulamalarının “TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı”na uygun olarak yapılması çok önemli. Ancak maalesef sektörümüzde standartların sağlanamaması ve denetim mekanizmalarının tam olarak devreye girmemesi sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor. Kalitesiz malzemelerle yapılan yalıtım tüketiciyi yanılttığı gibi sektörde de haksız rekabete yol açıyor.
‘’BUNDAN SONRA DA YALNIZCA FABRİKALARIMIZDA DEĞİL İŞİMİZİN MUTFAĞINDA DA ÜRETMEYE, PAYDAŞLARIMIZA, SEKTÖRÜMÜZE VE ÜLKEMİZE DEĞER KATMAYA DEVAM EDECEĞİZ’’
∂ ODE Yalıtım, iklim ve çevresel risklerin dünyanın öncelikli gündem maddelerinden biri olduğu günümüzde enerji verimliliğine dikkat çekmek üzere “Uygulamalı ve Örnekli Isı Yalıtım Kitabı”nı üçüncü kez yayımladı. Kitabın kapsamından biraz bahseder misiniz?
ODE Yalıtım olarak enerji tasarrufu ve yalıtım konularında farkındalığın artması için çalışmalarımızı sürdürüyor, bilgi birikimimizi paydaşlarımıza aktarıyor ve çözüm önerilerimizi her platformda dile getiriyoruz. Bu kapsamda çıkardığımız Uygulamalı ve Örnekli Isı Yalıtım Kitabı, ilki 1999, ikincisi 2011 yılında yayımlanan aynı isimli kitabın, Prof. Dr. T Hikmet Karakoç tarafından yayına hazırlanan ve tamamıyla güncellenmiş üçüncü baskısı. Bu baskıda dünyada ve Türkiye’de enerjinin yerini ve önemini güncel veriler ışığında anlattık. Bununla birlikte ısı yalıtımı alanındaki uygulama ve örneklere de kapsamlı bir şekilde yer verdik. Bundan sonra da yalnızca fabrikalarımızda değil işimizin mutfağında da üretmeye, paydaşlarımıza, sektörümüze ve ülkemize değer katmaya devam edeceğiz.”
‘’ENERJİ TÜKETİMİNİ AZALTTIKTAN SONRAKİ HEDEFİMİZ İSE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA YÖNELMEK OLMALIDIR’’
∂ Enerji verimliliğini ve tasarrufu sağlamak için atılması gereken adımlar nelerdir?
Ülkemizde tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 70’i sanayide, ticari binalarda ve konutlarda kullanılıyor. Fosil yakıt ağırlıklı bu tüketim çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verdiği gibi özellikle Türkiye gibi enerjisinin büyük bölümünü ithal eden ülkelerde ekonominin üzerindeki en büyük yükü oluşturuyor. Bu yükü ortadan kaldırmak için ilk etapta enerji kullanım alışkanlıklarımızı değiştirip tasarruf etmemiz, bununla birlikte yalıtım uygulamaları yaparak enerji kullanımımızı düşürmemiz gerekiyor. Ancak tasarruf tarafında farkındalık artmasına rağmen yalıtım tarafında henüz arzu ettiğimiz seviyenin oldukça uzağındayız. Ülkemiz genelindeki yaklaşık 22 milyon civarında konutun yüzde 80’inde halen yalıtım yok veya çok zayıf bir yalıtım uygulaması var. Dört mevsimin yaşandığı ülkemizde kışın ısıtma, yazın soğutma işlemleri sırasında kullanılan enerji tüketimi her geçen gün artıyor. En etkin enerji tasarrufu araçlarından biri olan ısı yalıtımı uygulamalarıyla enerji tüketimini azaltabilir, sürdürülebilir bir gelecek için fayda sağlayabiliriz. Enerji tüketimini azalttıktan sonraki hedefimiz ise yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek olmalıdır.
İşin ekonomik yönüne bakacak olursak, doğru uygulamalarla sanayide yüzde 20-25, ulaşımda yüzde 20, binalarda ise yüzde 50’ye kadar enerji verimliliği sağlamak mümkün. Türkiye’deki konutların toplam enerji maliyetinin 15 milyar dolar civarında. Yani yalnızca bina yalıtımı ile 7 milyar dolar tasarruf edebiliriz.
Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında özellikle son yıllarda atılan adımlar umut veriyor. AB İklim Yasası’nın özellikle iş dünyasında başlattığı dönüşüm de farkındalığın artmasını sağlayacaktır. Bu süreçte kamuyla birlikte özel sektöre de önemli görevler düştüğüne inanıyoruz. Üretimini gerçekleştirdiği yalıtım malzemesi gruplarının tamamında Çevresel Ürün Beyanı (EPD) bulunan tek yalıtım şirketi olarak biz de bu sürece katkı sunuyoruz. Bu kapsamda ürün serilerimiz özelinde de EPD belgesi almaya başladık ve 16 ürün serimiz belgelendi. ODE Yalıtım olarak yeşil dönüşüm süreci ve sıfır enerji binalara geçişi EPD belgeli ürünlerimizle desteklemeye devam edeceğiz.
‘’KÜRESEL YOLCULUKTAKİ EN ÖNEMLİ GÜCÜMÜZÜ OLUŞTURDUĞUNA İNANDIĞIMIZ AR-GE VE İNOVASYONA BÜYÜK ÖNEM VERİYOR,
BU ALANA CİDDİ YATIRIM YAPIYORUZ’’
∂ ODE Yalıtım Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini artırmak üzere bir inovasyon merkezi kurdu. Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nde kurulan Greentech Ar-Ge adlı şirketin faaliyetlerine başlaması ODE Yalıtım’a ne gibi artılar getiriyor/getirecek?
ODE Yalıtım için Ar-Ge faaliyetleri, kuruluşundan bu yana büyük önem verdiği bir konu. Küresel yolculuktaki en önemli gücümüzü oluşturduğuna inandığımız Ar-Ge ve inovasyona büyük önem veriyor, bu alana ciddi yatırım yapıyoruz. Bu bakış açısıyla ilk etapta Eskişehir fabrikamızda dünya standartlarında test üniteleri bulunan bir Ar-Ge birimi kurmuştuk. Güçlü bir mühendis kadromuzla çok sayıda yenilikçi ürün geliştirdik.
Bu yıl bu alandaki çalışmalarımızı bir adım daha ileri götürmek için Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde Greentech Ar-Ge adında bir inovasyon merkezi kurduk. Greentech’te TÜBİTAK ve KOSGEB projelerinin yanı sıra Avrupa Birliği projelerine yönelik çalışmalar da yaparak uluslararası arenadaki etkinliğimizi daha da artıracağız.
‘’GEÇEN YIL YÜZDE 30 BÜYÜYEN ŞİRKETİMİZİ BU YIL YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE BÜYÜTMEYİ HEDEFLİYORUZ’’
∂ Pandemi sürecini düşünecek olursak Türkiye pazarı ile uluslararası pazar arasında ne gibi değişiklikler gerçekleşti?
Pandemi süreci tüm sektörleri etkilediği gibi yalıtım sektörünü de ciddi ölçüde etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. İç pazardaki gelişmelerin yanı sıra ihracat pazarlarında özellikle pandeminin yoğun yaşandığı ve bu çerçevede ciddi kısıtlamalar uygulayan ülkelerde bir daralma söz konusu oldu. Dünya genelinde tedarik zincirinde yaşanan aksamalar da halen devam ediyor. Biz ODE Yalıtım olarak bu dönemde önceliğimizi, üretimde ve ürün arzında sürdürülebilirliği sağlamak olarak belirledik. Tüm tedarik, üretim ve dağıtım stratejimizi bu doğrultuda planladık. Tüm bunların neticesinde istikrarlı büyümemizi sürdürdük. Geçen yıl yüzde 30 büyüyen şirketimizi bu yıl yüzde 50’nin üzerinde büyütmeyi hedefliyoruz.
∂ İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından ‘’2020 Yılı- En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” kategorisinde ödül aldınız. Peki 2021 yılı hem büyüme hem üretim açısından ODE için nasıl bir yıldı?
ODE olarak kuruluşumuzdan itibaren bu topraklarda doğan bir şirketi global bir marka haline getirmeyi hedefledik. Az önce değindiğim gibi pandemi nedeniyle kısıtlamalar yaşanıyor. Ancak buna rağmen geçen yıl Benin, Moğolistan, Etiyopya, Malta ve Vietnam’ı da pazar ağımıza ekleyerek ihracat yaptığımız ülke sayısını altı kıtada 75’in üzerine taşıdık. Bununla birlikte Finlandiya, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Azerbaycan ve Benin’deki önemli projelerde yer aldık. Aynı zamanda en yaygın yurt dışı bayi ağına sahip yalıtım şirketiyiz.
Bu yıl da ihracat faaliyetlerimize tüm hızıyla devam ediyoruz. Günümüz itibarıyla üretimimizin yüzde 40’ını ihraç ediyoruz. Önümüzdeki yıl devreye alacağımız yeni tesisimiz ile ihracat pazarlarındaki satış hacmimizi artıracağız. Kapasitemizin önemli bir bölümünü ihracat pazarlarına ayıracağız. Bazı ihracat pazarlarında pazar liderliğimizi pekiştirirken, bazılarında ise pazar lideri konumuna geleceğiz.
∂ Şirket olarak 2022 yılı hedefleriniz neler?
R-Flex markalı elastomerik kauçuk köpüğü ısı yalıtım malzemesi üretimimizi bu zamana kadar yalnızca Tekirdağ-Çorlu’daki tesislerimizde gerçekleştiriyorduk. Bu yıl aynı malzemeyi Eskişehir’de de üretmek üzere 100 milyon TL’lik bir yatırım kararı aldık. Eskişehir’deki üretim kampüsümüzün içinde, toplam 20 bin metrekare kapalı alanda kurmaya başladığımız yeni üretim tesisi ile birlikte elastomerik kauçuk köpüğü kapasitemizi yaklaşık dört kat artırarak, toplamda yıllık 18 bin tona çıkaracağız. Bu yatırım ile Türkiye elastomerik kauçuk köpüğü pazar büyüklüğünün iki katı kapasiteye ulaşarak, 1991 yılından günümüze bu ürün grubunda sürdürdüğümüz liderliğimizi daha da pekiştireceğiz. Aynı zamanda Çin ile Almanya arasındaki coğrafyada teknik yalıtımdaki en büyük üretici konumuna geleceğiz. 2022 yılı başında üretime başlamayı hedeflediğimiz tesisimizde, 150 kişiye de istihdam sağlayacağız.
2023 yılına kadar da kapasite artışı, dijital dönüşüm ve Ar-Ge için 125 milyon TL yatırım hedefliyoruz. Bu yatırımlarla birlikte ilklere imza atmaya, yalıtım sektörünün öncülerinden biri olmaya, paydaşlarımıza ve ülkemize değer katmaya devam edeceğiz.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?