TÜRKİYE KENDİ GÜNEŞİNDEN ENERJİSİ ÜRETMELİ
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği Başkanı Halil Demirdağ: "Türkiye, neredeyse sıfırdan başladığı güneş enerjisi sektöründe şirketlerin,
devletin ve diğer tüm paydaşların katkılarıyla büyüdü."
GENSED Başkanı Halil Demirdağ’dan güneş enerjisindeki gelişmeler hakkında görüşlerini aldık.
¨Türkiye büyük potansiyelinin daha iyi farkına vararak, gökyüzünü görebildiği her yerde, tarım yapılmayan arazilerini, fabrika, mesken, şirket çatılarını ekonomisine dahil ederek kendi güneşinden enerjisini üretmeli¨ diyen Demirdağ, bizlere sektörün beklentileri hakkında da bilgiler verdi.
∂ Türkiye’de güneş enerjisinin günümüzdeki durumu ve öngörülen yol haritası hakkındaki görüşlerinizi öğrenmek isteriz.
Sektördeki gelişmeler ve önümüzdeki yıl ve sonrası için beklentiler ne durumda?
2019 yılının ilk yarısında mevcut lisanslı projelerin azalmış olması ve az sayıda lisanslı projenin hayata geçmesi sebebiyle sınırlı büyüyen güneş enerjisi sektörü, yılın ikinci yarısında çatı uygulamalarını kapsayan yeni lisanssız yönetmeliğinin yayınlanması, elektrik tarifelerindeki artışlar ve süresi biten lisanssız projelere ilave 3 aylık süre verilmesi ile hareketlendi. Sektörümüzün beklentisi, güneş enerjisine yatırımların devam ederek, her yıl düzenli olarak 1.5-2 GW arası güneş enerjisi santrali (GES) kurulumunun gerçekleşmesi ve ilerleyen yıllarda da bu kurulum kapasitesinin sürekliliğinin sağlayacak bir pazarın oluşmasıdır. Ayrıca, önümüzdeki dönemde YEKA GES veya Mini YEKA GES ihalelerinin her yıl düzenli yapılması, çatı uygulamaları ve ikili anlaşmalarla enerji satışı ile ilgili mevzuattaki düzenlemeler de sektör olarak beklentilerimiz arasında yer alıyor.
"YAPILAN YATIRIMLAR SAYESİNDE YAKALANAN BU İVME ÇOK OLUMLU OLSA DA
DAHA YOLUN ÇOK BAŞINDAYIZ"
∂ Bize biraz da rakamlarla güneş enerjisinden bahseder misiniz? Sektör geçmişten günümüze ne kadar mesafe yol aldı?
2014 yılında yaklaşık 40 MW’lık kurulumla hareketlenmeye başlayan güneş enerjisi sektörü, 2019 Ekim ayı sonu itibariyle 5.594 MW kurulu güç ile 8.500 GWh’lik elektrik üretimi gerçekleştirdi. Türkiye’nin toplam kurulu gücünün 90.720 MW, toplam elektrik üretiminin 251.237 GWh olduğu göz önüne alındığında Türkiye’de güneş enerjisinin payı kurulu güçte yüzde 6.1, üretimde ise yüzde 3.38’dir. Türkiye, neredeyse sıfırdan başladığı güneş enerjisi sektöründe şirketlerin, devletin ve diğer tüm paydaşların katkılarıyla büyüdü. Yapılan yatırımlar sayesinde yakalanan bu ivme çok olumlu olsa da, daha yolun çok başındayız. Gidecek uzun bir yolumuzun olduğunu söylemek gerekiyor. Büyük bir avantajımız var ki, o da şu: Ülkemizin güneş enerjisi sektöründe faaliyet gösteren şirketler bu alanda iyi yatırımlara imza atıyor. Güneş mühendisliğinde de çok ilerlemiş durumdayız. Dünyadaki pek çok GES Türkiye’deki şirketler tarafından projelendiriliyor, kuruluyor. Mühendislerimiz, teknik ekiplerimiz bu alanda son derece yetkin. Daha birkaç yıllık bir sektör olmamıza rağmen yerlilik oranımız da yüksek, GES’lerde yüzde 80’e, panelde yüzde 60’a ulaşmış durumdayız. Yani bugün bir GES’i meydana getiren komponentlerin yüzde 80’e yakını ülkemizde üretilebiliyor. Burada önemli olan, bu başarının devamlılığının sağlanabilmesi.
"BAŞTA GÜNEŞ OLMAK ÜZERE, YENİLENEBİLİR ENERJİ MALİYETLERİ GEÇMİŞE NAZARAN
OLDUKÇA AZALDI"
∂ Yenilenebilir enerji artık sadece enerji şirketlerinin değil, birçok büyük markanın hatta ülkelerin öncelikli gündemine oturdu.
Peki bu gündem güneş sektörüne olan yatırımı ne yönde etkiledi?
Yenilenebilir enerji kaynaklarına duyulan ilginin her geçen süre artarak devam ettiği çok açık bir şekilde görülüyor. Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde güneş enerjisi modüler olması, güneş gören her alana kurulabilmesi, 25 yıllık ürün garantisinin bulunması, işletme ve bakım maliyetlerinin düşük olması gibi sebeplerle büyük ve küçük ölçekli birçok yatırımcının ilgisini giderek artan bir oranda çekiyor. Dünyada yıllara göre güneş kurulu gücüne baktığımızda her sene parabolik yükselen bir eğri şeklinde artış göstermesi de bunu net bir şekilde göstergesi. Başta güneş olmak üzere, yenilenebilir enerji maliyetleri geçmişe nazaran oldukça azaldı. Bu nedenle ülkeler, çıkarılması zor ve maliyetli olan fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerjiye yatırım yapıyor. Şirketler ve markalar açısından bakıldığında ise, daha az maliyetli ve daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçmenin ve güneş enerjisinden yararlanmanın pek çok avantajı bulunuyor. Güneş enerjisinden yararlanan şirketler, en başta fosil yakıta ödedikleri ve bildiğiniz üzere pek çok etmenle dalgalanma ihtimali olan giderlerden kurtuluyor. Ayrıca, şirketlerin yenilenebilir enerji kullanımına ve sürdürülebilirliğe sağladıkları her katkı, yaptıkları her yatırım onların küresel ölçekte değerini de arttırıyor.
"YATIRIMLARIN ÇOĞALMASI VE HIZLANMASI İÇİN ATILACAK PEK ÇOK ADIM VAR"
∂ Güneş enerjisinin ülke ekonomisine katkıları, çevreye katkıları yadsınamaz gerçekler. Peki bu katkıların ülke ekonomisine de
daha çok yansıtılabilmesi adına, güneş enerjisinde yatırımların çoğalması ve daha hızlı gerçekleşebilmesi için ne tür
adımlar atılmalı?
Yerli ve milli enerji kaynağımız olan güneşe yapılan her yatırım, Türkiye’nin ekonomisini güçlendirecektir. Güneş enerjisi maliyeti düşük ve tamamen yerli bir enerji kaynağı. Güneş enerjisi santrallerinin ömrünün 30 yıl olduğu düşünülürse, şu andaki 5.600 MW’lık kurulu gücümüz ile 30 yılda ithal yakıtlara ödeyeceğimiz 18 milyar dolar ülkemizin kasasında kalmış olacak. Güneş enerjisi teknolojisindeki gelişmeler ve artan yatırımlara bağlı olarak toplam enerji üretiminde güneşin payının artması; ithalata ayrılan bütçede düşüş, cari açığın azalması, GSYH’da iyileşme ve yeni istihdam imkanları gibi ekonomik faydalar sağlıyor, ayrıca Türkiye’nin kendi enerjisini kendi kaynaklarından üreterek enerji bağımsızlığını kazanması ve arz güvenliğini sağlaması açısından da büyük önem taşıyor. Yatırımların çoğalması ve hızlanması için atılacak pek çok adım var. Örneğin yaklaşık 40 ilde 10’ar MW’lık 100 adet proje için 1.000 MW’lık kapasite tahsisi planlanıyor. Mini YEKA ihale tarihi ve şartnamesinin bir an önce yayınlanması sektör olarak beklentilerimiz arasında. Ayrıca, mevcut lisanslı sahalara yenilenebilir enerji tesislerinin kurulabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması, şebeke fiyatlarına yakın teşvikle yeni lisanslı GES ihalesine çıkılması, lisanssız GES’lerde arazi kurulumlarına izin verilmesi, lisanslı ve lisanssız proje başvurularında izinlerin ve onay süreçlerinin azaltılması, mevzuat değişikliği yapılırken sektör görüşlerinin alınması, kalifiye personel için eğitimlere destek verilmesi, yerli üretimin kalite ve fiyat açısından yurtdışı ile rekabet edebilecek seviyeye getirilmesi için desteklenmesi, akıllı şebeke ve enerji depolama gibi yardımcı teknolojilere destek verilmesi gibi adımların da atılması gerektiğini düşünüyoruz.
∂ Yapılan en son teşvikler çatı ve cephe üstü GES’ler açısından bir hareketlenme getirdi mi?
Sektör olarak bu alanda ne gibi beklentileriniz var?
Yayınlanan yeni lisanssız yönetmeliği ve elektrik tarife gruplarına gelen zamlar ile birlikte endüstriyel çatılar ağırlıkta olmak üzere çatı uygulamalarının genelinde bir hareketlenme olduğu görülüyor. Endüstriyel çatılarda yatırım geri dönüş sürelerinin, GES yatırım maliyetlerindeki düşüşler ve elektrik maliyetlerindeki artışlardan dolayı yaklaşık 5 yıla inmesi tüm işletme sahiplerinin ilgisini arttırıyor. Çatı uygulamalarının yaygınlaşması için beklediğimiz bazı düzenlemeler var. Bunları; mevcutta aylık şekilde yapılan mahsuplaşmanın yıllık olacak şekilde düzenlenmesi, çatısında GES kurulacak yeterli alanı bulunmayan işletmelerin bulunduğu yerdeki araziye veya aynı dağıtım bölgesinde kalmak şartı ile farklı bir araziye öz tüketim amaçlı kurulumlara izin verilmesi, işletme çatılarının yatırımcı firmalar tarafından kiralanabilmesi ve işletmecilere ikili anlaşma ile enerji satışı için gerekli düzenlemelerin yapılması, 10 kW altı başvuruların internet üzerinden yapılması şeklinde sıralayabiliriz.
∂ Peki teşvik ve yeni kapasiteler konularındaki görüşleriniz neler?
Biz güneş enerjisini büyütmeye yönelik olarak atılan tüm adımları olumlu karşılıyoruz. Güneşin Türkiye’deki toplam elektrik üretimi içindeki payının artmasına yönelik her hamle, ülkemizin refahı açısından gerekli. Bunun için yeni kapasiteler açılarak GES yatırımlarının desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın her yıl 1.000 MW, 10 yılda ise toplam 10 bin MW’lık kurulu güç hedefi bulunuyor. Sektörümüz altyapısıyla, deneyimiyle buna hazır.
"SEKTÖRÜMÜZÜN İSTEK VE BEKLENTİLERİ DOĞRULTUSUNDA TG EXPO FİRMASI İLE BİRLİKTE
GERÇEKLEŞTİRECEĞİMİZ SOLAR İSTANBUL’A TÜM GÜNEŞ DOSTLARINI BEKLİYORUZ"
∂ Güneş enerjisi odaklı olarak ilk kez düzenlenecek olan "Solar İstanbul 2020 Fuarı" hakkında da görüşlerinizi almak isteriz.
Solar İstanbul Güneş Enerjisi, Enerji Depolama Elektrikli Ulaşım ve Dijitalleşme Fuar ve Konferansı isminden de anlaşılacağı üzere güneş odaklı olmakla birlikte kısa bir gelecekte hayatımıza girecek diğer alanları da içine alan çok kapsamlı bir fuar olarak karşımıza çıkıyor. GENSED, GÜNDER ve GÜYAD’ın stratejik partner olarak yer aldığı bu fuar 11-13 Mart 2020 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi-Harbiye’de gerçekleşecek. Konusunda uzman konuşmacıların yer aldığı oldukça kapsamlı konferans programının yer alacağı Solar İstanbul birçok yeniliği de içerisinde barındırıyor. Sektörümüzün istek ve beklentileri doğrultusunda TG EXPO firması ile birlikte gerçekleştireceğimiz Solar İstanbul’ a tüm güneş dostlarını bekliyoruz.
∂ Derneğinizin uzun vadedeki plan, proje ve faaliyetleri hakkında bizlere bilgi verir misiniz?
GENSED, sektörümüzün sağlıklı büyümesi ve sürekliliğinin sağlanması için bu kapsamdaki tüm çalışmalara destek veriyor ve ilgili projeleri geliştirmeyi hedefliyor. Ticaret Bakanlığı tarafından kabul edilen, yeni başlayacağımız UR-GE projemizle üyelerimizin yurtdışı pazarlarına açılmasını desteklemeyi hedefliyoruz. Sektörümüzün büyümesi ve derneğimize ekonomik açıdan katkı sağlanması için birçok Avrupa Birliği projesine başvuru gerçekleştirildi. 2020 yılı içerisinde iki Avrupa Birliği projesine başlanması hedefleniyor.
∂ Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Türkiye büyük potansiyelinin daha iyi farkına vararak, gökyüzünü görebildiği her yerde, tarım yapılmayan arazilerini, fabrika, mesken, şirket çatılarını ekonomisine dahil ederek kendi güneşinden enerjisini üretmeli.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?