Alarko Carrier Isıtma Ürün Müdürü Erkan Mutlu: “Ekonomiye, çevreye olumlu katkısı nedeniyle bu yönetmeliği sonuna kadar destekliyoruz.’’
“İklimlendirme Sektörünün En İtibarlı Markası” ödülünü üst üste 3 kez alan Alarko Carrier’ın Isıtma Ürün Müdürü Erkan Mutlu’dan, ErP Yönetmeliği ile alakalı detaylı bilgiler aldık.
■ ErP (Energy Related Products-Enerji İlişkili Ürünler) olarak bildiğimiz yönetmeliği ve kapsamını bize açıklayabilir misiniz?
Öncelikle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 28 Mart 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan ve sektörde kısaca ErP Yönetmeliği olarak adlandırılan yönetmelik ve ilgili tebliğlerin yayınlandığı şekliyle isimlerini paylaşalım. Bu konuda yayınlanan 30374 sayılı yönetmeliğin ve tebliğlerin adları şunlar:
• Sıvı ve Gaz Yakıtlı Yeni Sıcak Su Kazanlarının Verimlilik Gereklerine Dair Yönetmelik’te (92/42/AT) Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
• Mahal Isıtıcıları, Kombine Isıtıcılar, Mahal Isıtıcısı, Sıcaklık Kontrolü ve Güneş Enerjisi Cihazı Paketleri ve Kombine Isıtıcı, Sıcaklık Kontrolü ve Güneş Enerjisi Cihazı Paketlerinin Enerji Etiketlemesine Dair Tebliğ (2018/1)
• Su Isıtıcıları, Sıcak Su Tankları ve Su Isıtıcısı ve Güneş Enerjisi Cihazı Paketlerinin Enerji Etiketlemesine Dair Tebliğ (SGM: 2018/2)
• Mahal Isıtıcıları ve Kombine Isıtıcılar ile İlgili Çevreye Duyarlı Tasarım Gereklerine Dair Tebliğ (SGM: 2018/3)
• Su Isıtıcıları ve Sıcak Su Depolama Tankları ile İlgili Çevreye Duyarlı Tasarım Gereklerine Dair Tebliğ (SGM: 2018/4)
Bu yönetmelik, 2013 yılında Avrupa Birliği’nde yayınlanan ve 26.09.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Eco Tasarım Yönetmeliği’nin Lot 1 olarak adlandırılan 4 - 400 kW arasında çıkış kapasitesi olan sıvı ve gaz yakıtlı sıcak su kazanlarıyla kombileri, ısı pompalarını ve Lot 2 olarak adlandırılan su ısıtıcılarını, boylerleri kapsayan kısımlarıdır. Tebliğler, bu cihazların verim değerlerinin mevsimsel verimlilik formülüne göre yeniden hesaplanmasını ve 70 kW’a kadar olan ısıtıcıların ve boylerlerin verim değerlerini gösteren etiketlere sahip olmaları gerektiğini bildirmektedir.
21.04.2018 tarihinden itibaren belirtilen şartlara sahip olmayan cihazlar ithal edilemeyecek ve yurtiçi satış amaçlı üretilemeyecek. 01.01.2019 tarihine kadar ise üretici ve satıcı stoklarındaki cihazlar satılabilecek. Yurtdışında yüklenmiş ve yönetmeliğe uygun olmayan ürünlerin, Tebliğ’in yürürlüğe gireceği 21.04.2018 tarihinden önce serbest dolaşıma giriş işlemlerinin tamamlanması gerekiyor.
Bu yönetmelik kapsamında olmayan ancak AB’de yayınlanan Lot 11 kapsamındaki 31.12.2017’de yayınlanan pompalarla ilgili tebliğle:
• 21.04.2018 tarihinden itibaren kombilerin veya kazanların içinde bulunan entegre pompaların yüksek verimli olması şartı var. Bu pompaların enerji verimliliği endeksi EEI < 0,23 olmalı.
‘’Kullanıcılar açısından verim değerini daha anlaşılabilir hale getiriyor.’’
■ Mevsimsel verimliliği biraz açabilir misiniz?
Tabii. Mevcut durumda ısıtma verimi cihazların nominal yükünde, sadece ısıl çıktının yani çıkış gücünün gaz girişine oranlanmasıyla hesaplanıyor. Yani, sürekli tam yükte çalışma performansında gazın yakılmasıyla elde edilen enerjinin suya ne kadarının aktarıldığı hesaplanıyor. Bu hesap yapılırken gazın alt ısıl değeri kullanıldığı için, yoğuşmalı cihazlarda %100’den büyük sonuç elde ediliyor ve özellikle teknik olmayan kişilere anlatılırken bunda zorluk yaşanıyor.
Mevsimsel verim hesabında ise hem nominal yük hem de kısmi yük ağırlıklandırılarak kullanılıyor. Ayrıca cihazın çalışırken (nominal ve kısmi güçte) ve beklerken tükettiği elektrik enerjisi, ateşleme sırasında harcanan gaz miktarı ve cihazdan çevreye olan ısı kayıpları da hesaba katılıyor. Dolayısıyla, cihazın sahada çalışırken gösterdiği toplam performans bu yaklaşımla hesaplanarak, kullanıcılar açısından verim değerini daha anlaşılabilir hale getiriyor.
Daha önce %106-109 gibi %100’den daha büyük bulunan yoğuşmalı cihaz verimleri, mevsimsel verimlilik formülüyle hesaplandığında, %90-94 arasında bir değer oluyor.
■ Yönetmeliğe giren cihazların en düşük mevsimsel mahal ısıtması verimleri kaç olmalı?
İlgili tebliğe göre 70 kW ve altındaki kazanların ve kombilerin mevsimsel mahal ısıtması verim değerleri en az %86, 70 kW’dan büyük en fazla 400 kW’a kadar olan kazanların %100 güçteki verimleri en az %86, %30 güçteki verimleri ise en az %94 olmalı. En düşük mevsimsel verim kojenerasyon mahal ısıtıcıları için %100, düşük sıcaklık ısı pompası dışındaki ısı pompaları için %110 ve düşük sıcaklık ısı pompaları için ise %125 olmalı. Ayrıca kombilerin kullanım sıcak suyu ısıtma verimleri tebliğle yeniden belirlendi ve verim değerlerinin karşılığı olarak S, M, L, XL, XXL, 3XL gibi değerler tanımlandı.
■ Bu verim değerleri etiket ile gösterilecek demiştiniz. Değil mi?
Evet. 70 kW ve altındaki ısıtıcıların mevsimsel mahal ısıtma enerji verimleri, artık cihazların üzerine yapıştırılacak bir etiketle gösterilecek. Aşağıdaki tabloya göre, bir tüketici cihazlar arasındaki verim farkını kolaylıkla anlayabilecek.
Öte yandan, kombilerin sıcak su performans değerleri de benzer şekilde A+++ ve G arasında ve 3XS ile XXL arasında etiket üzerinde gösterilecek. Kombide XL’yi gören bir müşteri, o kombinin, üzerinde L yazan bir kombiye göre kullanım sıcak suyunda daha verimli olduğunu kolaylıkla anlayabilecek. Aynı şekilde, yönetmelik kapsamında ısı pompaları için de benzer ama farklı mevsimsel verim tabloları bulunuyor. 2000 litre ve altındaki sıcak su boylerleri de yine M, L, XL, XXL gibi performans göstergelerine sahip olacak ve 500 litre ve altında olanlarda etiketleme zorunluluğu bulunacak.
■ Bu yönetmeliğin sektörümüze etkilerini olumlu ve olumsuz yönleriyle yorumlar mısınız? Ülkemize ne katkısı olacak?
%86’nın altında mevsimsel mahal ısıtma verimine sahip olan kombi ve 400 kW altındaki kazanların artık kullanılamayacağını söylemiştik. Burada hemen bir ekleme yapayım. Eğer kazanlar mahal ısıtması değil de proseslerde veya sıcak su ısıtması amaçlı kullanılıyorsa, bu yönetmeliğin kapsamına girmiyor. Çünkü, yoğuşmalı kazanların kullanım sıcak suyunu 60°C sıcaklığa ısıtabilmesi için, 80°C sıcaklıkta kazan suyu üretmesi lazım. Bu sıcaklıkta yoğuşma gerçekleşemiyor. O nedenle sıcak su üreten kazanlara sınırlama getirilmemiş.
Şu an mahal ısıtmasında kullanılan konvansiyonel kazan ve kombi olarak tanımladığımız cihazlar, yeni verimliliğe göre B sınıfının altında kalacağından piyasadan kalkacak. Premiks tam yoğuşmalı olarak bilinen kombi ve kazanlar A sınıfına, yarı yoğuşmalı olarak bilinen premiks olmayan yoğuşmalı kombiler ise B sınıfına gireceğinden bir süre satılabilecek. Neden bir süre diyorum? Çünkü yine tebliğde yer alan bir maddeye göre, 26.09.2019 tarihinden itibaren Türkiye’de, AB ile birlikte azot oksit emisyon sınırları devreye giriyor. Yani yanma sonucu açığa çıkan baca gazında bulunan zararlı azot oksitin daha düşük seviyede olması gerekiyor. Premiks tam yoğuşmalı kombi ve kazanlar, zaten düşük azot oksit saldığı için bu şartı sağlıyorlar. Fakat, yarı yoğuşmalı kombilerin ve konvansiyonel kazanlara takılan brülörlerin çoğu bu şartı sağlayamıyor. Bu nedenle genellikle %102-104 arasında verime sahip olan yarı yoğuşmalı kombiler ve 400 kW altındaki kazanlara takılan standart gaz brülörleri, azot oksit emisyon sınırlarını aştığı için 26.09.2019 tarihinden itibaren satılamayacak.
Pekâlâ sektörümüze bu değişiklik nasıl etki edecek? 2016 yılı EPDK verilerine göre, ülkemizde doğalgaz tüketimi 46,4 milyar m³’tür. Bunun 11,6 milyar m³’ü konutlarda kullanılmış. Yayınlanmadı ancak, 2017 yılı için konutlarda doğal gaz tüketiminin 12 milyar m³ civarında olduğunu tahmin edebiliriz. 2017 yılında Türkiye’de satılan kombilerin ve doğalgazlı kazanların yaklaşık %60’ı, yoğuşmalı olmayan konvansiyonel kombi ve kazan; %40’ı ise yoğuşmalı. Mevcut yönetmeliğe göre verimlere bakarsak, konvansiyonel cihazlar ortalama %85 verimle, yarı ve tam yoğuşmalı cihazlar da ortalamada %105 verimle çalışıyor. Buradan Türkiye konut doğalgaz kullanımında ortalama verimin (0,60 x 0,85)+(0,40 x 1,05)= 0,93 yani %93 verimle çalıştığını bulabiliriz. Tüm tüketimin yoğuşmalıya yani %105 ortalama verime geçeceğini düşünsek, ülke verim ortalaması %12 artar. Bu da %12 yakıt tasarrufu anlamına gelir ki, 12 milyar m3’de 1,44 milyar m³ eder. Kısaca, 400 kW üzerindeki kazanların ve 400 kW altındaki sıcak su üreten ve proseslerde kullanılan kazanların bu yönetmeliğe girmediğini düşünsek dahi, muhtemelen 1,3 milyar m³ doğal gaz tasarrufu yapılacağı görülüyor. 26.09.2019 tarihinden itibaren yarı yoğuşmalı kombiler ve 400 kW altındaki mahal ısıtan kazanlara takılacak olan standart gaz brülörleri piyasadan kalkacağı ve yerlerini premiks brülörlere bırakacağı için, tasarruf edilecek doğalgazın 1,5 milyar m³ civarında olacağını söyleyebiliriz.
2016 yılında ülkemiz, doğalgaz ithalatına 16 milyar USD ödedi ve bunun %25’i konutlarda tüketildi. Bu da 4 milyar USD ediyor. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi sayesinde, mevcut kullanılan konvansiyonel kombi ve kazanların yoğuşmalı cihazlarla değiştirileceği de düşünülerek buradan tasarruf edilecek tutar yıllık 500 milyon USD civarında olacak.
‘’Çevre sağlığı açısından da büyük faydası olacak’’
■ Ekonomiye etkileri dışında başka fayda sağlayacak mı? Bu uygulama kapsamında üretilen ürünlerin tasarruf ve çevre konusundaki faydaları nelerdir? Son kullanıcıyı nasıl etkileyecek?
AB yönetmeliklerine uyum sürecinde yayınlanan bu yönetmeliğin ne kadar tasarruf sağlayacağı ortada. Öte yandan, çevre sağlığı açısından da büyük faydası olacak. Şöyle ki, yoğuşmalı bir cihazın bacasından çıkan dumanın siyah olduğunu göremezsiniz. Yoğuşmalı kombi ve kazanlar, konvansiyonel olanlara göre çok daha az zararlı baca gazı emisyonuna sahip.
Ayrıca, etiketleme sayesinde tüketiciler cihazlar arasındaki verim farkını çok daha kolay görüp karar verebilecek. Son olarak şunu da ekleyeyim; tebliğde 70 kW ve altındaki kapasiteye sahip cihazların ses seviye sınırları da belirtildiğinden ve etikette gösterileceğinden, bu konuda üreticiler arasında bir rekabet olacak. Sonuçta tüketiciler çok daha sessiz cihazlara kavuşacak.
Tüketiciler konvansiyonel bir kombi ya da kazan yerine yoğuşmalı kombi ve kazan alacakları için, ilk etapta biraz daha yüksek bir ilk yatırım bedeli ödeyecek. Ancak yaklaşık 2 yıl içinde yüksek verim nedeniyle kendini amorti edip sonrasında aile bütçesine katkı sağlayacağından, cihaz ekonomik ömrü açısından baktığımızda, son kullanıcılar da bu geçişten ekonomik yarar sağlayacak.
■ Alarko Carrier olarak ErP geçiş süreci hakkındaki yaklaşımınız nedir?
Ekonomiye ve çevreye olumlu katkısı nedeniyle, yönetmeliği sonuna kadar destekliyoruz. Aslında biz Avrupa’da yürürlüğe girdiği tarih olan 2015 yılında bu yönetmeliğe hazırdık. Fakat sektörde genelde 2-3 yıllık bir erteleme, böylece daha iyi hazırlanma konusunda bir görüş birliği oluştu. DOSİDER olarak bu görüş ilgili Bakanlığa götürüldüğünde, onlar da anlayış gösterip kabul etti. Bu süreçte, özellikle cihaz parçalarını tedarik ettiğimiz üreticiler de hazırlıklarını tamamladı. Dolayısıyla biz bu geçişe hazırız. Sadece, bina yapı yönetmeliklerinin de acilen yoğuşmalı kombi montajlarına uygun olacak şekilde revize edilmesi gerekiyor. Bazı inşaat müteahhitleri, yoğuşmalı kombinin yoğuşma suyu gideri için kombi montaj alanına bir gider konulması gerektiğini bilmiyor. Yapı yönetmeliği revize olursa bu sorun da çözülecektir.
‘’Hem verim artışı hem de çevre koruması en üst düzeyde gerçekleşiyor.’’
■ Alarko Carrier ürünlerinin enerji verimliliğine katkıları, farkları nelerdir? ErP yönetmeliği gündeme gelince mevcut olan Ar-Ge çalışmalarınızda değişiklik oldu mu?
Yönetmelik Avrupa’da yayınlandığında, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de geçerli olacağını ve pazarın hemen hemen tamamen yoğuşmalı cihazlara döneceğini öngörerek, yoğuşmalı kombi ürün gamımızı geliştirme kararı aldık. 2016 yılında piyasaya çıkardığımız, ülkemizin ilk ve tek premiks çift yoğuşmalı kombisi Seradens Super Plus, sadece ısıtmada değil kullanım suyu üretiminde de yoğuşma yaparak mevcut yönetmelik ve verim tanımına göre %110’a varan verim ve çifte kazanç sağlıyor. Kullanım suyunda, sadece ısıtmada yoğuşma yapan premiks yoğuşmalı kombilere göre %12, konvansiyonel kombilere göre ise %20 daha fazla verimlilik sunuyor.
2008 yılından beri Avrupa’da olan bu teknolojiyi ilk defa biz ülkemize getirdik. Fakat bu aşamada gördük ki, sektördeki birçok rakibimiz bu teknolojiyi bilmiyor. Bilmemekle de kalmayıp yarı yoğuşma ile karıştırıyor ve tüketicilere, yayın organlarına hatalı bilgi veriyor. Kullanım suyunun paslanmaz ana eşanjörün kullanım suyu için ayrılan boru demetinde ön ısıtmasının yapılıp bu aşamada yoğuşmanın gerçekleştiği, sonra plaka eşanjöre girerek istenen sıcaklığa yükseltilmesinden ibaret olan teknoloji sayesinde kullanım suyu üretilirken baca gazı sıcaklığı yoğuşma nedeniyle 18°C’a kadar düşüyor. Hem verim artışı hem de çevre koruması en üst düzeyde gerçekleşiyor.
Seradens premiks yoğuşmalı kombilerimiz; 20, 24, 28 ve 36 kW kapasitelerde yoğuşmalı ve çift yoğuşmalı olarak geniş bir seriye sahip.
Yine 2016 yılında, duvar tipi yoğuşmalı kazan serimiz Aldens’i piyasaya çıkardık. 105, 130 ve 150 kW kapasitelerdeki kazanlarımızın verim değerleri eski yönetmeliğe göre %109’a kadar çıkabiliyor. Paslanmaz çelik eşanjörü ile çok uzun bir ömre sahip Aldens kazanların 256 tanesi aynı sistemde, yaşlandırmalı ve kaskad olarak kontrol edilebiliyor. Toplam sistem kapasitesi 38,4 mW’a kadar çıkabiliyor. Bu serimize 2018 başında 65 kW olan modeli de ekledik. Önümüzdeki ay 80 kW kapasiteyi de ekleyince, 65-150 kW aralığında geniş bir duvar tipi yoğuşmalı kazan serimiz olacak.
Öte yandan, yüksek verimli Toshiba Estia ısı pompaları, pazarda kalitesini kanıtlamış, müşterilerden aldığı olumlu geribildirimlerle konumunu her geçen gün sağlamlaştıran cihazlar. Bu anlamda kaliteyi daha yukarılara taşımak, memnuniyet seviyesini en üst düzeye çıkarmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bu nedenle enerji verimliliği konusundaki iddiamızı sürdürüyor ve pazardan gelen geribildirimlere istinaden ürünlerimizi yeniliyoruz. Yeni ürünümüz 5 serisi Estia ısı pompalarıyla, artık 8 adete kadar Estia’yı grup kontrol yöntemiyle eşzamanlı çalıştırabiliyoruz. Bu sayede 128 kW’a kadar kapasite ihtiyaçlarına tek bir sistemle cevap verebiliyoruz.
‘’Güçlü ve zayıf yönlerimizi belirleyerek, stratejilerimizi güncelleyebiliyoruz.’’
■ Alarko Carrier olarak üst üste 3 kez “İklimlendirme Sektörünün En İtibarlı Markası” seçildiniz. Bu başarınızın sürekliliğini nasıl sağladınız?
Alarko Carrier olarak, markaların itibar ve değerini ortaya koyan her türlü araştırmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Böylelikle sektörümüzde kendi yerimizi görme fırsatını bulup güçlü ve zayıf yönlerimizi belirleyerek, stratejilerimizi güncelleyebiliyoruz.
Alarko Carrier, Türkiye genelinde marka bilinirliği, sosyal sorumluluk çalışmaları, iletişim ve reklam kampanyalarının beğenilmesi, yakından tanınma ve güven duyulma kriterleri üzerinden yapılan araştırma çerçevesinde, 3 yıl üst üste ödüle layık görüldü. Halkın görüşleri ve tercihiyle ödüle uzanmamız, bizi daha da iyilerini tasarlamaya ve üretmeye teşvik ediyor.
Yürüttüğümüz her çalışmayı, yatırımlarımızı, sektördeki başarılarımızı, yeni teknolojiye sahip ürünlerimizin özelliklerini, konvansiyonel ve dijital mecralar aracılığıyla hedef kitlemizle paylaşmaya devam ediyoruz. Instagram kullanıcılarına özel hayata geçirdiğimiz Küresel İklim Değişikliği Fotoğraf Yarışması başta olmak üzere; Facebook, Instagram, LinkedIn gibi sosyal ağların yapısına özgü farklı projeleri hayata geçiriyoruz. Yöneticilerimizin katıldığı Facebook canlı yayınları, sektörümüzde ilk olma özelliğini taşıyor. Instagram ve Twitter üzerinden çeşitli bilgi yarışmaları düzenliyor, Twitter’da hayatı kolaylaştıracak ipuçlarını paylaşıyoruz. LinkedIn ve Medium hesaplarımız, kurumsal yüzümüzü ve temel faaliyet alanlarımızı anlattığımız birer iletişim kanalı olarak dizayn edildi.
Bu çalışmaların hayata geçirilmesinde, uzun süredir stratejik iş ortağımız olan, hem dijital hem de konvansiyonel platformlarda iletişim danışmanlığı hizmeti aldığımız A&B İletişim’le sağladığımız uyumun ve verimli işbirliğinin etkisi büyük. Ajansımızın yaratıcı, dinamik ve proaktif yaklaşımıyla sürdürdüğü özgün çalışmalar, Alarko Carrier’ın başarısının ödüllerle kanıtlanmasında önemli bir rol oynuyor.
■ Kısa ve orta vadedeki ürün geliştirme hedefleriniz nelerdir?
Kombide ve kazanlardaki geniş ürün gamımızla, tüm segmentlere uygun cihazlarımızı pazarda tüketicilerin beğenisine sunuyoruz.
Villa pazarına yönelik 35-50 kW kapasitelerdeki premiks tam yoğuşmalı kat kaloriferiyle ilgili Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca, şu an 150 kW’a kadar olan duvar tipi serimizin devamı olarak 180-1000 kW aralığında yer tipi premiks yoğuşmalı kazanlarımızın geliştirme çalışmalarına da başladık.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?