ODA SOĞUTUCULARINDA BUZUN ÇÖZÜLMESI İÇİN YENİLİKÇİ YAKLAŞIM: KAPALI DEVRE DEFROST
Hayati CAN
Makina Mühendisi
FRİTERM A.Ş.
İş Geliştirme Müdürü
Soğuk depolarda karşımıza çıkan iklimlendirme uygulamalarında ortam sıcaklığı ve nemi özel bir öneme sahiptir. Gıda Muhafaza Depolarında soğutucu akışkan genellikle <0°C olduğundan, soğutucu yüzeylerinde yoğuşma ve buzlanma yaşanır. Soğutucu akışakan sıcaklığı ve oda sıcaklığı düşürüldükçe yoğuşma sonrası buzlanma miktarı artar. İç akışkan (Soğutucu akışkan) ile dış akışkan (hava) arasındaki fark açıldıkça, yoğuşma ve buzlanma miktarı da artar. Bu durumun birkaç somut sonucu ortaya çıkar;
• Buz iyi bir yalıtım sağlar ve soğutma performansını düşürür.
• Hava kesiti daralır ve hava akışı düşer.
• Fiziksel boyut olarak genleşme yaşanır ve mekanik tahribat ortaya çıkar.
• Buzlanma fana kadar uzanırsa, fan kanatlarına çarpma sonucu hasar verebilir.
• Tavada artan buzlanma drenaj hatlarını kapatır.
• Tavadaki buzlanma çözülemez ise mekanik olarak tava hasar görebilir.
Yukarıda yazılan nedenlerden dolayı işletmecilerin en büyük sorunlarından birisi, oda soğutucularında buzlanmanın çözülememesidir.
Soğutma tasarımcıları ve montörler bu nedenle buzlanmayı çözmek için büyük çabalar sarfetmişlerdir. En yaygın kullanılan yöntem elektrkli defrost yöntemidir. Bu durumda ise birkaç sorun karşımıza çıkar;
• Yüksek elektrik tüketimi olur.
• Elektriksel arızalar sonucu oluşan sorunlar (Röle arızaları, yangın, ısıtıcı arızaları sonucu evaporatörün bozulması vb.) ciddi hasar verebilir.
• Atmosferin ısınmasına neden olur.
Kapalı devre defrost sistemi tüm bu sorunları çözmeyi hedefleyen özel bir tasarımdır. Birkaç etken bu sonucu yaratır;
• Doğrudan lamellerin içinden geçen borular ile tüm yüzeyde anında etki eder.
• Oda içine ısı atımı minimum düzeye iner.
• Sistemde bulunan atıl enerji (kondenser ısısı) kullanıma sokulur.
• Toplam defrost için harcanacak elektrik tüketimi ¼ mertebesine kadar gerileyebilir.
Somut bir örnek ile durumu izah edebiliriz. Bir tesiste soğutma kapasitesinin yaklaşık % 40’ı kadar defrost gücü kurulur. Bu durumda 100 kW kapasiteli bir tesiste 40 kW defrost elektrik gücünüz ortaya çıkar. Bu durumda günde 4 kez 30 dk. Ortalama defrost süresi dikkate alarak bir hesap yaparsanız, 80 kW elektrik harcaması oluşur. (Odaların kullanım şartı, kullanım oranı ve mevsimsel etkenler ile tasarım kriterleri bu miktarı değiştirir.) Bunun aylık karşılığı 2400 kW olur.
Böyle bir tesisin kondenser ile atmaya çalıştığı ısı miktarı 150 kW mertebesindedir. Günde 10 saatlik çalışma hesabıyla bile aylık 4500 kW ısıyı dışarı atarsınız.Bu atık ısıyı alarak tüm buzu çözmek mümkündür. Tek elektrik tüketimi pompa çalışmasında karşımıza çıkar. Genellikle monoetilen glikolün kapalı çevrimi ile buz çözme işi tamamlanır. Defrost sistemi adını buradan almaktadır. Bir kez tesiste kapalı çevrimi kurduğunuzda, akışkan eksilmesi vb. sorunlar oluşmamaktadır. (Mevsimsel etkiler dikkate alınarak kurulacak tanka elektrkli ısıtıcılar yedek güç olarak bağlanır ve sistem çalışması garantiye alınır.)
Sonuç:
Buzlanma sorunu çözülmüş, yangın riski azalmış, atmosferin ısınmasına etki azaltılmış ve elektrik tüketim faturanız düşmüştür. Her 100 kW soğutma kapasitesi olan tesis için, ortalamada yıllık 15.000 kW’ya kadar tasarruf yaratmak mümkündür.
Atık ısılarımızı değerlendirelim. Daha az fatura ödeyelim. Atmosferimizi koruyalım.
Doğaya dost bir sistem kurmak mümkündür.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?