Mitsubishi Electric tarafından ilk olarak 1970’li yıllarda geliştirilen Lossnay ısı geri kazanımlı havalandırma cihazları, odadaki sıcaklığı ve nemi büyük ölçüde korurken havanın tazelenmesine yardımcı oluyor ve iç mekânlara yüzde 100 taze hava sağlıyor.
Nefes alamayan binalarda kirletici partiküllerin ortamda kalmasından dolayı insanlarda yaşanan yorgunluk, uykusuzluk, baş ağrısı ve konsantrasyon eksikliği gibi sorunlara ek olarak pandemiyle birlikte hava sağlığı konusundaki kaygılar da giderek artıyor. Mitsubishi Electric Klima Sistemleri Bölümü Ürün ve Teknik Takımı Takım Müdürü Tarık Çıvak; sürekli havalandırma, binada yüksek veya düşük basınç oluşmasının önüne geçme ve kirli egzoz havasının taze havadan ayrılmasını sağlayan Lossnay cihazlarının konforlu bir hava sıcaklığı ve düşük hava şartlandırma yüküyle kalıcı taze hava temin ettiğini söyleyerek şunları paylaştı: “Evlerde ve ofislerde hapsedilen hava, ortamdaki yüksek veya düşük nemin yanı sıra halı ve mobilyalar gibi eşyalardan yayılan kirletici partiküllerin ortamda kalmasından dolayı kirleniyor. Bu havanın solunmasıyla birlikte insanlarda daha fazla yorgunluk, uykusuzluk, baş ağrısı ve konsantrasyon eksikliği gibi problemler baş gösteriyor. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam için mekânların sık sık havalandırılması gerekiyor, ancak iç alanların havalandırılması için sürekli pencere açmak hem konforsuz hem de maliyetli olabiliyor. Her pencere açılışında iklimlendirilen hava dışarı atılıyor, yerine taze ama konfor şartlarında olmayan hava içeriye giriyor ve ortam sıcaklığı değişiyor. Lossnay ısı geri kazanımlı havalandırma cihazları, pencere açarak havalandırma yerine çok daha verimli ve konforlu bir havalandırma imkânı sunuyor.”
Lossnay’in patentli teknolojisiyle nem dengesi sağlanmış yüzde 100 taze hava
Mitsubishi Electric’in İkinci Dünya Savaşı dönemindeki ihtiyaçlardan doğan ve basit anlamda giriş ve çıkış hava yollarını ayırarak taze hava ihtiyacını karşılayan havalandırma sistemlerinde patentli hiper element ısı değiştirici kullanarak havalandırmayı inovatif bir boyuta taşıdığını söyleyen Çıvak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mekânlarda bağıl nem azaldıkça kuruluk artıyor, mukoza kuruluğu sebebiyle vücut direnci azalıyor, küçülüp hafifleşen damlacıklar saatlerce havada kalıyor, bakteri ve virüs aktivasyonu artıyor. Bağıl nem arttıkça ise rutubet (yüksek miktarda su buharı) problemleri oluşuyor, küf ve mayt aktivasyonu artıyor, gizli ısı yükseliyor, klima tüketimi artıyor, yüzeylerde, klima ve menfezlerde ise yoğuşma riski artıyor. Mitsubishi Electric’in Lossnay ısı geri kazanımlı cihazlarında kullandığı ileri teknoloji, havalandırma esnasında birbirine temas etmeden tahliye edilen kirli-ağır iç ortam havasıyla ortama iletilen dış havanın sıcaklık ve nem seviyeleri arasında dengeleme yapabiliyor. Yüzde 85’i aşan verimle çalışabilen sistemlerimiz, yüzde 100 taze havayı ısı kaybını minimumda tutarak ve nem dengesi sağlanmış olarak ortama aktarabiliyor.”
Lossnay çekirdeğindeki özel yapı sayesinde kirletici ve virüslere geçit verilmiyor
Sağlıklı bir iç mekân havasının virüs, bakteri, toz ve uçucu kimyasal bileşen parçacıkları izole etmek için ortamı havalandırırken aynı zamanda dışarıdan alınan havanın filtrelenmesiyle mümkün olduğunu söyleyen Tarık Çıvak, iç mekânlarda taze hava için teknolojik filtrelerin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Kontrolsüz bir şekilde pencere açılarak yapılan havalandırma esnasında sürdürülebilir hijyen sağlanamıyor. 10μm'dan büyük kirleticiler, burnumuz tarafından tutulabiliyor. 10μm'dan küçük kirleticilerse maalesef akciğerlerimize kadar ulaşarak hastalıklara sebep olabiliyor. Lossnay havalandırma cihazları; ortamın sıcaklık, nem ve oksijen dengelemesini yaparken, yüksek verimli filtresi sayesinde 0.3µm büyüklüğe kadar küçük kirletici filtrelemesi yapabiliyor. Atmosferik ve kömür tozları, polen ve bazı bakterilerin iç ortam havasına karışmasını engelliyor. Japonya’da Kitasato Çevre Bilimleri Araştırma Merkezi tarafından yapılan test sonuçlarına göre; dışarı atılan kirli egzoz havasında bulunan virüsler, hiper element ısı değiştiriciden geçerken taze havaya karışmıyor. Böylece pek çok sağlık probleminin önüne geçmeye imkân tanıyor.”
Havalandırma olmayan sınıftaki CO2 seviyesi 3 kat daha fazla
Mersin Atatürk İlkokulu’nda 40 öğrencinin bulunduğu 46 m²’lik bir sınıfta CO2 ölçümü yaptıklarını söyleyen Çıvak, şu bilgileri paylaştı: “Bu okulda yaptığımız ölçümde şunu gördük. Havalandırma yapılan sınıftaki CO2 seviyesi, yapılmayan sınıfın üçte biri seviyesindeydi. Sınır değer ~1.500ppm iken havalandırma yapılmayan sınıfta CO2 seviyesi 6.000ppm’in üzerinde seyretti. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre yeterli iç hava kalitesinin olmadığı bir ortamda çalışan memnuniyetsizliği yaşanıyor, öğrenci algısı düşüyor ve ortalama yüzde 10 kadar performans düşüklüğü oluyordu. Yapılan farklı bir araştırmaya da göre; kötü iç hava kalitesi sebebiyle hastalık kaynaklı izinler de yüzde 35 kadar daha fazlaydı.”
Bungalovdan sanayi tesislerine, kreşlerden evlere kadar her yerde kullanılabiliyor
Endüstriyel üretim alanlarından şehir merkezleri ve iş yerlerine, konutlardan otellere, okullardan kreşlere kadar pek çok alanda Lossnay havalandırma cihazlarının tercih edildiğini söyleyen Çıvak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok farklı ortamda pencere açılarak havalandırma yapılması yerine sürdürülebilir bir iç ortam hava kalitesi sağlayan Lossnay cihazları; sessizlik, verim ve konfor sunan teknolojik bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Ses izolasyonu ve sessiz çalışma özelliğiyle yoğun trafiğin olduğu caddelerdeki konutlarla kreş ve okul gibi kurumlardaki kişiler için büyük konfor sağlıyor. Şehir dışındaki daha sert ve kirli havanın olduğu sanayi bölgelerinde de idari ofislerde pencere açmak iş verimini düşürüp hastalık riskini artırıyor. Ayrıca; cephesi toprak altında olan, su deposu ve toprak gibi alanlara komşu yerler, izolasyonu yetersiz otel odaları, son yıllarda tercih edilen bungalov evler veya prefabrik yapılar için de havalandırma bir zorunluluk… Başta yapılardaki insanlar ve hayvanların, ek olarak eşyaların nem ve küften zarar görmemesi için bu tür yapılarda havalandırma cihazları büyük önem taşıyor.”
Düşük güç tüketimiyle elektrik tasarrufu sağlıyor
Lossnay havalandırma cihazlarının klima sistemleriyle birlikte de çalışabildiğini ve kolay montaj özelliğiyle dikkat çektiğini söyleyen Tarık Çıvak, sözlerini şöyle tamamladı: “Lossnay sistemlerimiz, ısı kayıplarını azaltarak ısıtma ve soğutma maliyetlerini azaltıyor. Düşük fan hızında sadece 4W elektrik tüketimiyle elektrik faturalarının azaltılmasına yardımcı olan bir Lossnay ünitesi, yaşam alanlarından banyoya kadar evin tamamı için 24 saat boyunca kesintisiz havalandırma gerçekleştirebiliyor.”
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?