Endüstriyel üretimde su kullanımının azaltılmasının su krizini önlemek için büyük öneme sahip olduğunu belirten Grundfos Endüstri Grubu IMEA Bölge Direktörü Burak Gürkan, atık suların arıtılarak tesis içinde tekrar kullanılması gerektiğinin altını çiziyor.  

Aralık ayında İstanbul’daki barajların su seviyesi yüzde 21’in altına gerilerken Ocak ayında yaşanan yağışlarla birlikte barajlardaki su oranı yüzde 40’ın üzerinde doluluk oranına ulaştı. Ancak bu seviye riskin hala bitmediğinin göstergesi. Dünyanın birçok bölgesinde yaşanan kuraklık ve su taşkınlarına bağlı olarak bu bölgelerde kriz seviyesinde susuzluğun yaşanacağı da artık bilinen bir gerçek.

Su tarımsal sulamadan sonra en çok sanayide kullanılıyor

Türkiye’de 2018 yılı itibariyle temin edilen suyun %71,4’ü tarımsal sulamada, %18,3’ü sanayide kullanılırken %10,2’si içme ve kullanma suyu olarak tüketiliyor. Tarımsal sulamadan sonra suyun en çok suyun tüketildiği endüstride yaşanan kayıplara dikkat çeken Grundfos Endüstri Grubu IMEA Bölge Direktörü Burak Gürkan; “Hem enerji hem suyun kendi maliyeti olarak konuyu ele aldığımızda endüstride suyun kullanılıp atılmasındansa, bu suların tekrar kullanılması hayati önem taşıyor. Biz buna ‘endüstriyel suların tekrar kullanılması sistemi’ diyoruz. Endüstriyel suların tekrar kullanılması ile sanayide kullanılan su miktarını çok büyük ölçekte azaltabiliriz. Grundfos olarak, odaklandığımız alanlardan biri de bu. Burada çok kısa zamanda çok hızlı yol alabileceğimizi, suların yeniden arıtılarak doğru şekilde koşullandırılıp tekrar kullanılabileceğini ve önemli ölçüde su tasarrufu sağlayabileceğimizi görüyoruz. Bu sebeple tüm dünyada gerçekleştirdiğimiz çok büyük projeler ve önemli teknolojik yatırımlar var. Bu konuda endüstriyel tesislere yardım etmek için elimizden geleni yapmaya hazırız” dedi.

Endüstriyel sular tekrar kullanılmalı

Ülkemizde sanayi sektörleri arasında kaybedilen su miktarının en yüksek olduğu üç sektör; gıda, tekstil ve kimyasal ürünlerin imalatı olarak karşımıza çıkıyor. Bu sektörlerdeki yüksek su kullanımı, tesislerin büyük bir çoğunluğunun su kaynaklarının sınırlı olduğu Marmara Bölgesi’nde olması, su kaynakları üzerinde çok büyük baskıya neden oluyor.