Vaillant Türkiye’nin, Doğa Derneği işbirliğinde küçük akbaba popülasyonunu artırma hedefiyle 2015 yılında hayata geçirdiği Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin 2020 yılı çalışmaları alınan olağanüstü önlemlerle pandemi döneminde de devam ediyor. Mersin’de 2017 yılından bu yana yürütülen çalışmalar kapsamındaki 2020 sayımlarında 268 birey küçük akbaba gözlemlenirken olası tehlikelere karşı koruma ve farkındalık projeleri de hayata geçirildi.
Vaillant Türkiye’nin Doğa Derneği işbirliği ile hayata geçirdiği Küçük Akbabaları Koruma projesi 2020 yılı çalışmaları COVID-19 pandemisine karşı alınan olağanüstü önlemlerle devam ediyor. Tehlike altındaki küçük akbabaların korunması hedefiyle Vaillant ile Doğa Derneği koruma ve bilim ekibinin Mersin’de yürüttüğü arazi çalışmalarında 268 birey küçük akbaba gözlemlendi. Göç eden küçük akbabaların karşı karşıya kaldığı tehditlere yönelik farkındalığın artırılmasının hedeflendiği 2020 çalışmaları kapsamında küçük akbabaların yakından takip edilebilmesi amacıyla oluşturulan çoban ağı ve yuva sayımlarının yanı sıra olası tehlikelere karşı koruma ve farkındalık projeleri de hayata geçirildi.
Vaillant olarak çevre ve doğal yaşamın korunması konusunda farkındalık yaratma ve bu konudaki bilinci artırma yolunda çalışmaya devam ettiklerini belirten Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu “Vaillant olarak 2015 yılından bu yana Doğa Derneği ile sürdürdüğümüz Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin kapsamındaki çalışmalarımıza pandemiye rağmen devam ediyoruz. Küçük akbabalar ile aynı yaşam alanlarını paylaşan çobanlarla ve bölgedeki paydaşlarla oluşturduğumuz “Çoban Ağı” türün korunması için oldukça önemli verilerin kayıt altına alınmasında kilit rol oynuyor. Mersin Bolkar Dağları’nda yürüttüğümüz arazi çalışmalarında yuva belirleme, yavru sayısına bakma ve analiz çalışmaları yapılıyor. Mersin Bolkar Dağları’ndaki göçer topluluklarla; küçük akbabayı en iyi tanıyan ve gözlemleyen çobanların küçük akbaba herhangi bir tehditle karşı karşıya kaldığı zaman çobanın nasıl müdahale edebileceğini öğreneceği veya durumu rapor edebileceği bir yapı oluşturduk. Olası tehdit faktörlerini belirleyip koruma, bilgilendirme ve farkındalık yaratmaya odaklanıyoruz” diye konuştu.
Çoban ve küçük akbaba arasında birbirlerini besleyen bir yaşam döngüsü bulunduğunu söyleyen Kayaoğlu, “Hangi kuş ne zaman gelir, nereye yuva yapar, kaç tane yavru uçurur, ne yemeyi sever gibi pek çok sorunun cevabının çobanların gözlemlerinde saklı. Onlar sayesinde küçük akbabaların bulundukları yerleri ve yuva yaptıkları yeni alanları tespit edebiliyor, yaşam şekilleri hakkında bilinmeyenlerle ilgili bilgi sahibi oluyoruz. Bu ağ sayesinde küçük akbabanın tiftik keçisi ile bağlantısı da tespit ediliyor” dedi.
İspanya ve Türkiye’nin küçük akbabaların en fazla rastlandığı bölgeler olduğunu kaydeden Kayaoğlu, İspanya’da dağlık alanlarda yuvalara rastlanırken Türkiye’de köylere yakın alçak alanlarda da yuva kurulduğuna dikkat çekerek bu durumun, küçük akbabaların Türkiye’de sahiplenildiğinin ve korunduğunun işareti olduğunu vurguladı.
“Küçük akbabaları tehdit eden etkenlerin ortadan kaldırılması için çalışılıyor”
Doğa Derneği Projeler Koordinatörü Serdar Özuslu, Mersin’de akbaba yuvalarının korunması, göç yollarındaki tehlikelerin azaltılması, yöre halkının bilinçlendirilmesi, bölgede çevreye duyarlı bir ekonomi oluşturulması gibi konulara yoğunlaşan proje kapsamında ayrıca Mersin'de yaşamaya devam eden bir kültür olan göçerliğin, küçük akbabalarla arasındaki ilişkinin de araştırılmaya devam ettiğini belirtti. Özuslu, “Küçük akbabalar, göçerlerin sürülerinde ölerek doğaya bırakılan leşlerle besleniyor. Fakat sürülerdeki hayvanların bağışıklık sistemlerini güçlendirmek veya tedavileri için kullanılan tıbbi kimyasalların bir kısmı küçük akbabaların ölmesine neden oluyor. Bölgede yapılan proje kapsamında hem göçerlerin küçük akbabalarla ilgili bilgileri kayıt altına alınıyor hem de bölgedeki küçük akbaba popülasyonuna yönelik araştırmalar gerçekleştiriliyor. Hayvanlara yönelik kullanılan tıbbi kimyasalların tercih edilmemesi konusunda çalışmalar yürüterek küçük akbabaların ölümüne neden olan bu etkenin ortadan kaldırılması için çalışılıyor” diye konuştu.
Anadolu’da küçük akbabalar için güvenli bir bölge yaratmak hedefleniyor
Projenin 2020 çalışmaları ile tehditler küçük akbabalara yönelik tehlikelerin ortadan kaldırılarak tüm Anadolu coğrafyasının küçük akbabalar için güvenli bir bölge olması adına iş birlikleri geliştirmek hedefleniyor. 2019 yılındaki çalışmalarla Beypazarı’nda 100 küçük akbaba yuvası tespit edilirken Mersin’de 64 küçük akbaba tek bir alanda gözlemlendi. Küçük akbabaların Avrupa ve Türkiye’de üreyerek Afrika’ya uzanan göç yolculuklarında en önemli toplanma bölgesi olan Adana ilinin Ceyhan ilçesine bağlı Sarımazı Mahallesi’nde 2019’da toplam 903 küçük akbaba ve toplamda 118.124 kuş sayıldı. Küçük akbabalar konusunda kitleleri bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla 2019’da hayata geçirilen iletişim kampanyası ile 17 milyon kişiye ulaşıldı. Sosyal medya hesabı ve internet sitesi ile küçük akbabaların tanınması sağlandı; göç yolları ve yaşadıkları sorunlar hakkında farkındalık yaratıldı.