Form Şirketler Grubu, 55 yıllık sektör tecrübesiyle kapalı alanların steril iklimlendirme ihtiyacına Amerika’nın UV-C konusunda önde gelen markası Steril Aire ile yenilikçi bir çözüm sunuyor. Kapalı alanlarda bulunan iklimlendirme sistemlerine entegre edilebilen UV-C ışık teknolojisi, hava içerisindeki virüslerin DNA yapılarını bozarak etkisiz hale getiriyor. Normalleşme sürecine girilen bu günlerde, kapalı alanların ortam havasının sterilizasyonu için büyük önem taşıyan bu teknoloji, aynı zamanda işletme maliyetlerini azaltarak, enerji verimliliği sağlıyor.
Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs salgını, herkesin bir numaralı gündemi haline geldi. Normalleşme sürecine girdiğimiz bu dönemde uzun süredir kullanılmayan kapalı alanlar tekrar açılıyor. Yaz ayının da gelmesi ve sıcakların etkisini göstermeye başlamasıyla, AVM’ler, hastaneler, fabrikalar, oteller, mağazalar, ofisler gibi insanların toplu olarak bulunduğu kapalı alanların iklimlendirmesi en önemli konulardan biri haline geldi.
Form 55 yıllık tecrübesi, insan sağlığı ve doğaya değer veren ürün gamı ve yenilikçi hizmetleriyle müşterilerini bu süreçte de yalnız bırakmıyor. Form, satışını gerçekleştirdiği ürünlerin yanı sıra, satış sonrası bakım ve teknik servis taleplerinde hizmet sürecini aksatmayarak, kapalı alanların iç hava kalitesinin korunması adına çalışmalarına son hız devam ediyor.
Bu çerçevede Form, koronavirüs ile mücadele döneminde kurumsal firmaların sağlıklı ve güvenli iklimlendirme ihtiyacını karşılamak adına alternatif teknolojik çözümler sunuyor ve iklimlendirme sistemlerine entegre edilen UV-C sistemleriyle, ortama iletilen hava içerisindeki virüslere karşı koruma desteği sağlıyor. Sistem, kapalı çevrim olarak adlandırılan yani ortam havasının değiştirilmeden tekrar ortama iletildiği fancoil, VRF ve split klima sistemlerinin yanı sıra açık çevrim mantığıyla çalışan yani iç havanın ortam dışındaki bir ısı değiştirgecinden geçirilerek değiştirildiği egzoz veya taze hava karışımlarının kullanıldığı klima santralleri ve paket klima sistemlerine de entegre edilebiliyor. 253,7 nm gücündeki UV-C ışık teknolojisi, virüslerin DNA/RNA hücre yapısının enerji soğurma özelliğini kullanarak kimyasal reaksiyona girip yapılarını kalıcı olarak bozarak virüslerin çoğalma özeliğini yok ediyor. Bunun yanı sıra sistemde bakteri, mantar ve küf oluşumunu da önlüyor ve bu sayede %99,9 oranında sterilizasyon sağlıyor. Bu sistem, en önemli öncelik olan havayı temiz tutma görevinin yanı sıra, serpantin yüzeylerinin daha temiz kalmasını sağlaması ile işletme maliyetlerinde %15 civarında (basınç ve verim kayıpları önlenerek) enerji tasarrufu sunuyor. Sağlanan bu fayda ile iklimlendirme – soğutma cihazlarının daha düşük işletme maliyetleriyle yüksek verimde çalışması sağlanmış oluyor.
UV-C uygulama alanları, insanların göz retinasına etki etmeyecek ve deri tahrişlerine sebep olmayacak (UVB bandında 296.7 nm dalga boyunda meydana gelir) şekilde ürünlere kapalı olarak entegre ediliyor ve 253.7 nm ışın gücüyle kesinlikle ozon üretmiyor. İklimlendirme cihazlarına entegre edilen UV-C ışık sistemleri, doğru şartlarla kurulumu yapılması halinde ve elektrik kesilmediği sürece, verimi azalmadan 9000 saate kadar antiseptik koruma sağlıyor. Bu sistemler sayesinde sürekli sterilizasyon ile AVM’ler, sinemalar, restoranlar, ofisler, mağazalar vb. alanlar daha konforlu ve kaliteli, steril bir havaya sahip olabilecekler.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?