2019 yılı herkes gibi bizim için de oldukça zorlu geçen bir yıl olmasına rağmen, Aldağ tüm sektörümüzün de yakından gözlemlediği üzere hız kesmeden hedefleri doğrultusunda yürümeye devam etti. Cirosal anlamda bakıldığında, bir evvelki yıla oranla %20’lik bir artışla kapatmayı başardık. Buna paralel olarak istihdam hacmimizde de aynı oranda bir artış söz konusu -ki herkesin işgücünde eksiltmeye gittiği bir ortamda bu durumun oldukça dikkat çekici olduğunu düşünüyorum.

“BUNDAN SONRAKİ DÖNEMDE DE TÜM SEKTÖR PAYDAŞLARININ SODEX’TEN MAKSİMUM FAYDA

ELDE ETMELERİ ADINA ELİMİZDEN GELEN TÜM GAYRETİ GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Aldağ A.Ş. olarak son iki fuara sektör tarihinin görülmemiş desteğini verdik. Hatta Tüyap yönetiminin verdiği bilgiye göre, bu ölçekte bir desteğin herhangi bir sektördeki başka herhangi bir firma tarafından hiçbir fuarda yapıldığına şahit olunmamış. Aldağ olarak geçen seneki fuarda şehir ve ülke dışından 1060 misafiri ağırlamıştık. Bu kişiler; ISK SODEX Fuarı’na adım attıklarında, sadece Aldağ standına gelmiyorlar, tüm standları dilediklerince ve özgürce geziyorlar. Bu sektöre yapılmış en büyük hizmetlerden biridir. Bu seneye geldiğimizde ise yine bir ilki gerçekleştirdik. Önce beş üniversitemizin mühendislik fakültesi öğrencilerini fuarda misafir ettik. Öğrencilerimiz, hocalarının nezaretinde ‘Merkezi Sistem İklimlendirme Konseptinde Güncel Durum ’konulu panelimize izleyici olarak katıldılar. Mehtap Saltık’ın operatörlüğünde, Güniz Gacaner, Hamit Mutlu, Esma Sarıaslan ve Zühtü Ferah katılımlarıyla panelimizi onurlandırdılar. Bunun yanı sıra, ulusal TV kanalları Aldağ standından üç gün boyunca canlı yayın yaparak, ISK SODEX Fuarı’nı ülke gündemine taşıdılar. Firmamızın olanca gayretleri sonucunda Türkiye’nin en büyük fuarı haline gelmiştir. Son iki senedir fuarın organizasyon haklarını üstlenmiş olan Hannover Fairs Türkiye Genel Müdürü Alexander Kühnel ve Sodex Fuarları Direktörü Toros Utku başta olmak üzere tüm Hannover Messe ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. Sonuç olarak; ortaya çıkan olumlu tablonun en önemli etkenlerinden birinin de Aldağ A.Ş. ve Hannover Fairs arasında oluşan sinerji olduğuna inanıyorum. Hannover Messe bizim için her zaman önemli bir iş ortağı olmuştur. Umuyorum ki; bundan sonraki süreçlerde de doğru sonuçlara çıkacak doğru kararlar alınsın v e bu verimli birliktelik devam etsin. Biz Aldağ olarak sektörümüzün menfaatleri için varız. Bu sektörün ilk imalat yatırımıyız. Dolayısıyla bizim sadece kendi süreçlerimizi düşünmek gibi bir lüksümüz olamaz. Bundan sonraki dönemde de tüm sektör paydaşlarının, sektörün bir değeri olan bu fuardan maksimum fayda elde etmeleri adına elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz.

“SADECE KENDİ FİRMAMIZI DEĞİL AYNI ZAMANDA SEKTÖRÜMÜZÜ DE BESLEYEN

BİR FİRMA OLDUĞUMUZ AŞİKÂR”

2019 yılındaki diğer bir önemli gelişme Aldağ A.Ş.’nin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nezdinde ‘Ar-Ge merkezi’ firma statüsünü elde etmesi oldu. Bildiğiniz gibi biz Türk iklimlendirme sektöründe oldukça uzun bir geçmişi olan ve ciddi mühendislik bilgisine sahip olan bir firmayız. Aldağ pek çok ürünün yerli üretim süreçlerini başlatarak ilkleri gerçekleştirmiş bir firmadır. Ar-Ge merkezi statüsü kazanmamız aslına bakarsanız geç kalınmış, çok daha önceleri olması gereken bir durum diye düşünüyorum. Zira Aldağ’ın Ar-Ge projesi sayılarına baktığımızda, Ar-Ge biriminin çalışanlarının niteliklerini incelediğimizde, zaten halihazırda sadece kendi firmamızı değil, aynı zamanda sektörümüzü de besleyen bir firma olduğumuz aşikâr. Daha önce de söylediğim gibi Ar-Ge merkezi statümüzün resmi makamlar tarafından tescillenmesi sadece ‘Malumun İlanı.’

“ALDAĞ A.Ş. TÜRKİYE’NİN EN İYİ STANDARTLARA SAHİP, AVRUPA’NIN DA SAYILI

KLİMA SANTRALLERİNDEN BİRİNİ ÜRETEN FİRMA KONUMUNA GELDİ”

ISK Sodex 2019 Fuarı’nda sergilediğimiz yeni nesil teknolojiye sahip ürünlerimiz arasında, DIN 1946, VDI6022 ve EN1886 standartlarına göre yapılan testler sonucu, TB1 ısı köprüsüzlük standart değerlerini fazlasıyla karşılamasının yanı sıra T2 ısıl geçirgenlik ve L1 sızdırmazlık sınıfına sahip olduğu Eurovent tarafından belgelendirilen klima santralimiz ilk defa görücüye çıktı. Böylelikle Aldağ A.Ş. Türkiye’nin en iyi standartlara sahip Avrupa’nın da sayılı klima santrallerinden birini üreten firma konumuna geldi. TB1 sınıfı klima santralimiz yalnızca firmamız adına öne çıkan bir yenilik değil aynı zamanda tüm ISK Sodex Fuarı’nın da en çok ilgi gören ürünüydü. Aldağ’ın çıkartmış olduğu yeni nesil klima santrali Türk iklimlendirme sektörünün gelmiş olduğu noktayı göstermekle birlikte sektörümüzün fiyata dayalı bir rekabet anlayışından katma değerli ürün geliştirmeye odaklı bir yönetim felsefesine adım adım ilerlediğinin göstergesidir. Aldağ A.Ş. olarak bu çığır açan değişime yine öncülük etmiş olmaktan gurur duyuyoruz. Aldağ A.Ş. mühendislik altyapısının gücü ile gurur duyduğu Ar-Ge merkezi, "Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında 5746 Sayılı Kanun” çerçevesinde, gerekli prosedürleri ve denetimleri tamamlayarak resmi makamlarca tescil edildi. Ar-Ge ve inovasyon merkezimiz, günümüzün ve özellikle geleceğin talep ve beklentilerini çalışmalarının odağına koyarak, dijitalleşen dünya ile uyumlu sistem ve teknolojiler üzerine çalışıyor.

“2020’DE 2019‘A GÖRE NİSPETEN DAHA YÜKSEK BÜYÜME ORANLARINA

TANIK OLACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

Türkiye 2019 yılında ilk iki çeyrekte eksi büyüme, üçüncü çeyreği ise sıfır büyüme ile kapattı. Ekonomik yavaşlamadan en çok etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörünün gelmesi gayet tabii sektörümüz üzerinde de olumsuz etkiler yarattı. Konut müteahhitlerinin elinde ciddi bir stok birikti, öte yandan vergi gelirlerindeki azalmaya binaen kamu müteahhitlerin hakkedişlerinde gecikmeler yaşandı. Biz Aldağ olarak içinden geçtiğimiz zorlu süreci gücümüzün ve sorumluluğumuzun bilincinde olarak, iş ortaklarımızı yıpratmadan ve sıkıştırmadan onlara sadece iyi gün dostu olmadığımızı göstermeye çalıştık. 2019’un son çeyreğine geldiğimizde ise FED’in faiz indirimini takiben Merkez Bankası’nın art arda gelen faiz indirimleri bir yandan ekonomiyi canlandırırken öte yandan da reel faizlerin artıda kalmasına olanak sağladı. Dolayısıyla kur riski şimdilik bertaraf edilmiş ve düşük faiz ortamına girmiş olduk. 2020’de 2019 ‘a göre nispeten daha yüksek büyüme oranlarına tanık olacağımızı düşünüyorum. Ancak buradan 5 veya 6 sene önceki rekor büyüme seviyelerine ulaşılacağı yanılgısına düşmemek lazım. Ben ekonomideki nispi düzelmeye paralel olarak giderek artan ihracat potansiyelimizin de desteği ile sektörümüzün 2020 yılında Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme seviyesi ile kapatacağına inanıyorum. Sektörün önümüzdeki dönemde de enerji verimliliği, çevre duyarlılığı ve dijitalleşme gibi konuları ön planda tutarak katma değeri yüksek ürün üretme hedefine daha da yaklaşılması için gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Sektörü bu konularda bilinçlendirecek belirli alanlarda liderlik edecek, sektörün sorunlarını karar verme mekanizmalarına iletebilme yeteneğine haiz kurumların, başka bir deyişle sektörel STK’ların biraz önce saydığım kritik görevleri yerine getirebi lecek niteliklere sahip olmayan kişiler tarafından yönetiliyor olması, sektörümüz açısından oldukça büyük bir dezavantaj. Böylesi bir durumda bizim gibi sektörün öncü ve lider kuruluşlarının sorumluluğu üstlenip sektörü daha ilerilere götürecek politikaların oluşturulmasında inisiyatifi ele almaları bir zorunluluktur.