SOSİAD (Soğutma Sanayii İş Adamları Derneği), iklim değişikliği ile mücadeleye destek veren ve “Türkiye Cumhuriyeti’nde Düşük Küresel Isınma Potansiyeline (KIP) Sahip Soğutkanların Teşvik Edilmesi İçin Tanıtım ve Pilot Faaliyetler” başlıklı UNIDO (Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü) Demonstrasyon Projesi kapsamında ikinci tematik toplantısını, 26 Kasım Salı günü Ankara JW Marriott Otel’de düzenledi. Etkinlik; öğrenciler, akademisyenler, üreticiler, son kullanıcılar, satış sonrası hizmet firmaları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.
SOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Karakuş, UNIDO ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı desteğiyle yürüttükleri bu projenin bir farkındalık projesi olduğunun altını çizdi. Özellikle yatırımcılar için önemli çıktılarının olduğunu belirten Karakuş, KIP’ı yüksek olan soğutkanlara göre daha düşük değere sahip amonyak (NH3) ve karbondioksit (CO2) gibi alternatif / doğal soğutkanlara geçişin hem yatırımcılar hem de sanayiciler için işletme maliyetlerini ciddi oranda düşürücü etkilerinin olduğunu belirtti. İşletme kalemlerini tümüyle kapsayan, doğayı, çevreyi ilgilendiren hususlarda önemli katkıları olan bu projenin kendilerini heyecanlandırdığını vurguladı.
Ertürk, “HPMP (Hydrofluorocarbons Phase Out Management Plan) Projesi ile alternatif soğutkan ve teknolojilere geçiş konusunda teknik ve teknolojik destek sağlanmaktadır.”
Karakuş’un konuşmasının ardından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği ve Uyum Dairesi Başkanlığı’ndan Ozon Tabakasının Korunması Şube Müdürü Ülkü Füsun Ertürk, katılımcılara Bakanlığın ozon tabakasını koruma yönündeki çalışmaları hakkında bilgi aktardı. Ertürk, “Ülkemizin 1991 yılında taraf olduğu Ozon Tabakasının Korumasına Dair Viyana Sözleşmesi ve Montreal Protokolü, Bakanlığımız koordinasyonunda yürütülüyor. Ozon tabakasını incelten maddelerin ülkemizde belirli bir takvim çerçevesinde ithalat ve kullanımlarının sonlandırılması çalışması halen devam ediyor. Florlu sera gazlarının kontrol altına alınması ve azaltımını amaçlayan Montreal Protokolü ve Kigali Değişikliği TBMM Dışişleri Komisyonluğu tarafından kabul edilmiştir. Türkiye, ozon tabakası ve iklim değişikliğiyle mücadele için Montreal Protokolü’ne taraf olan diğer ülkelerle birlikte ortak çabalarını ortaya koymaktadır. Montreal Protokolü finansal mekanizması tarafından 2018 yılına kadar verilen yaklaşık 20 milyon USD, BM Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) uygulayıcılarıyla yürütülen projelerle ülkemize teknoloji, teknik destek ve kapasite geliştirme gibi alanlarda kullandırılmıştır. Özellikle bu projelerden bugün tematik toplantısını yaptığımız Demonstrasyon Projesi, hidrokloroflorokarbon (HCFC) soğutkanları sonlandırma projesi olan HPMP Projesi bütçesiyle karşılanmıştır. HPMP Projesiyle, HCFC soğutkanların köpük, soğutma, iklimlendirme gibi sektörlerdeki kullanımları ortaya konarak, alternatif soğutkan ve teknolojilere geçiş konusunda teknik ve teknolojik destek sağlanmaktadır. HPMP Projesi’yle emisyon azaltımı için iyi uygulama örnekleri programı yürütülmekte, servis teknisyenlerinin eğitimi ve eğiticinin eğitimi yapılmaktadır. Ulusal bir değerlendirme programı kurularak düşük KIP değerine sahip soğutkanları teşvik edici uygulama projeleri geliştirilmektedir. UNIDO ve SOSİAD’ın ortaklaşa gerçekleştirdiği Demonstrasyon Projesi’nin temel amacı, düşük KIP’a sahip soğutkan kullanımı konusunda farkındalık yaratmaktır. Ülkemizde bulunan HCFC-22 içeren soğutma veya iklimlendirme sistem ve üniteleri düşük KIP değerine sahip veya doğal soğutkan alternatifleri ile dönüştürülmüş ve yeni sistemlerin enerji verimliliğinin izlenmesi veya raporlanması hedeflenmiştir. Önümüzdeki dönemde de gerek iklim değişikliğiyle mücadele gerek ozon tabakasının korunması ve florlu sera gazlarının kademeli azaltımına yönelik uygulamalara devam edilecektir ve düşük KIP’lı soğutkanlara direkt geçiş için çok önemli bir fırsat olarak değerlendirilmektedir” dedi.
Orhan, “Mevzuattaki değişiklikleri dünya genelinde soğutma sektöründeki soğutkanların değişimiyle beraber yürütüyoruz.”
Ertürk’ün konuşmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Uzman Onur Orhan, “Ülkemizde Soğutkanlara İlişkin Mevzuatın Genel Değerlendirmesi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumunda Bakanlığın mevzuatı hakkında düşük KIP değerine sahip soğutkanlara ilişkin bilgi veren Orhan, gazların gelişimi ile ilgili olarak, “CFC’lerle başlayan yolculuğumuz HCFC, HFC, PFC ve doğal soğutkanlarla kadar devam ediyor. Ülkemiz bu soğutkanlarla ilgili olarak uluslararası mevzuatlar çerçevesinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmiş ve zaman içerisinde bu soğutkanlarla ilgili çeşitli mevzuatlar çıkarmıştır. Bu mevzuatlarla beraber düzenlemeler devam ediyor” dedi. Ozon tabakasının korunmasına ilişkin çalışmalar gerçekleştirildiğini söyleyen Orhan, “Bu çalışmalardan sonra CFC’lerin yerine geçen alternatif soğutkanların küresel ısınmaya sebep olduğu ortaya çıktı ve daha sonra bunlara alternatif olarak diğer soğutkanların da çeşitli çevresel etkilerinin olduğu ve bunlar içerisinde küresel ısınma potansiyelinin yüksek ya da düşük olan soğutkanların var olduğu görüldü. Bu, bizim mevzuatımızı da düzenleyen teknik bir gelişme. Dolayısıyla mevzuattaki değişiklikleri dünya genelinde soğutma sektöründeki soğutkanların değişimiyle beraber yürütüyoruz. Çalışmalarımız arasında; Kigali Değişikliği, Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik yer alıyor” diye konuştu. Orhan, Bakanlığın Kigali Değişikliği ve Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik olmak üzere her iki bakış açısıyla da çalışmalarını yürüttüğünü, ithalata ilişkin kota sisteminin geleceğini ve bu sistemin küresel ısınma potansiyeline sahip soğutkanların önemini gösterdiğini belirtti. Orhan ayrıca, dünya genelinde yapılan değerlendirmede; “Türkiye olarak ‘A5 Grup 1’de yer almamızın avantajı, KIP değeri yüksek olan soğutkanların azaltımı ve sonlandırılması konusunda daha geniş bir zamana sahip olmamızdır” dedi.
Aslantaş, “Proje kapsamında İzmir, Ankara ve İstanbul’da bulunan tesislerin alternatif soğutkanlarla başarılı bir şekilde dönüşümleri yapıldı”
Demonstrasyon Projesi hakkında detaylı bilgi veren Proje Koordinatörü Kıvanç Aslantaş, projenin nedenleri ve beklenen sonuçları konusuna açıklık getirdi. Aslantaş, proje kapsamında İzmir, Ankara ve İstanbul’da bulunan tesislerin alternatif soğutkanlarla başarılı bir şekilde dönüşümlerinin yapıldığını belirtti. Böylece pilot uygulamalarla bu üç ilde mevcut sistemlerin daha düşük KIP değerine sahip yeni nesil soğutkanlara dönüştürülmesinin teşvik edici bir güç olacağını ifade etti.
Aslantaş, “UNIDO ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı desteğiyle başladığımız pilot projelerimizden ilki; Algida tesislerinde karbondioksitli ve amonyaklı bir kaskad sistemle endüstriyel soğutma uygulaması yapılmasıydı. İzmir’de uygulanan bu sistem ile mevcut R717 / R744 (NH3/CO2) kaskad sistem ile R717 sistemlerinin karşılaştırılması yapıldı. Ankara ETİ Soda pilot projemizde ise proses chiller uygulaması ile mevcut R1233zd soğutkanı ile R134a sistem karşılaştırılması yapıldı. İstanbul’da üç adet gıda perakende market uygulamasında mevcut R-22 & R404 soğutkanlar yerine R448A & R452A kullanılarak eski ve yeni sistemlerin karşılaştırılması yapıldı” dedi.
Aslantaş, tüm bu sürecin yatırımcı ve sanayici açısından faydalarına da değindi. “Bir sisteme sahip olma maliyeti incelendiğinde buz dağının görünmeyen büyük kısmı var. Bizim odaklanmak istediğimiz nokta; sanayici ve yatırımcı açısından büyük önem taşıyan bu karar süreci. Çünkü tam burada işletme maliyetlerinin her bir detayı su yüzüne çıkıyor. Başta enerji tüketimi, üretim problemi, bakım maliyeti, üretim maliyeti gibi önemli kalemler yer alıyor. Bu yüzden bir sistemi ilk yatırım maliyeti ile değil, tüm işletme maliyetleri toplamında değerlendirmek önemli. Bu aşamada elde edilen verileri de bir bilgiye dönüştürmek ve bu verilere göre karar almak önemli. Demonstrasyon Projesi kapsamında uygulamasını yaptığımız pilot projelerdeki sistemlere bu yüzden uzaktan izleme sistemi uyguladık. Buna göre uzaktan enerji ölçümü, sıcaklık değerleri, basınç değerleri gibi pek çok değer ölçülebilir ve karşılaştırılabilir oldu” dedi.
Uçaner, “Düşük Küresel Isınma Potansiyelli (KIP) soğutkanları teşvik eden tanıtıcı ve örnek uygulamalar projesi yıl sonuna kadar tamamlanacak”
Proje, UNIDO Ulusal Danışmanı Barış Uçaner, “Dönüşüm Projelerinde İdari ve Teknik Gereksinimler” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Uçaner, UNIDO’nun HCFC Sonlandırma Yönetim Planı (HPMP) altındaki bileşenlerden biri olan bu projenin uygulanması için teknik ve idari detayların altını çizdi. Mevcut sistemin düşük KIP değerine sahip enerji verimli bir soğutkan ile dönüşümünün sağlanabilmesinin ve dönüşüm sonrası ölçümlerin Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleşmesi açısından izlenebilir olmasının önemine dikkat çekti. Uçaner, “Düşük Küresel Isınma Potansiyelli (KIP) soğutkanları teşvik eden tanıtıcı ve örnek uygulamalar projesi yıl sonuna kadar tamamlanacaktır ve HCFC Sonlandırma Yönetim Planı (HPMP) faaliyetleri kapsamında başarıyla sürdürülen projemizin, UNIDO katkılarıyla uygulama alanı çeşitliliği de sağlanarak yaygınlaştırılması için çalışmalarımız devam edecektir” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaymak, “Proje çerçevesinde, aynı kapasitedeki soğutma sistemine sahip bir sistemde 1/5 oranında daha düşük kapasitede karbondioksit kompresörü kullanabilmek mümkün kılındı”
Uçaner’in ardından Erkasis Genel Müdürü Erçin Kaymak, “NH3/CO2 Kaskad Soğutma Sistemlerinin İncelenmesi” konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Kaymak, kaskad (kademeli) soğutma sisteminin uygulanmasının avantajlarından ve örnek bir uygulamadan bahsetti. “Uzmanlık alanımız karbondioksitli, amonyaklı soğutma sistemleridir. Faaliyetlerimizin %95’i bu tesislerin kurulumunu kapsıyor. Karbondioksitli sistemlerin amonyaklı sistemlere göre oldukça avantajı var. Bu konuda İzmir’de Algida NH3/CO2 Kaskad Soğutma Sistem uygulamamızı görme imkânı bulmuştuk. Mühendislik ve konstrüksiyon açısından sağladığı avantajları yerinde görmüştük. Genel olarak NH3/CO2 kaskad soğutma sistemlerinde yüksek kalibre dediğimiz -100C ve yukarısındaki sıcaklıklarda odalara gönderdiğiniz soğutkan karbondioksit oluyor. Bunun en basit avantajı, herhangi bir kaçak olduğunda CO2 zaten normalde havada olduğu için içerideki gıdaya hiçbir şekilde zarar vermeyecek olmasıdır. Ama NH3’lü bir sistemde bir kaçak olması durumunda bazı sıkıntılarla karşılaşmış oluyoruz. Diğer önemli avantajı aynı kapasitede soğutma sistemine sahip bir yerde 1/5 oranında soğutkan kullanabiliyorsunuz. Bu durum kurulum kolaylığı açısından çok büyük bir avantaj; tesisatın sahada kurulumu çok rahat oluyor. Bu da maliyet ve enerji tasarrufu açısından etkili sonuçları ortaya çıkarıyor” dedi.
Tekcan, “Yeni nesil soğutkanlarla sistemin günlük ortalama enerji sarfiyatında 2 ay içinde 389 kWh’den 195 kWh’e düşüş sağlandı.”
Kaymak’ın ardından Envoytec Genel Müdürü Yener Tekcan, “Sarıyer Market R22/R448A ile R404A/R452A Dönüşümü ve Enerji Analizi” konusunda katılımcılara detaylı bilgi verdi. Tekcan, “Sarıyer Market dönüşüm projemizde 13 yıldır çalışan mevcut sistemde yer alan 21 modüle sensörler yerleştirildi. Kontrol cihazları sisteme dâhil edildi ve otomasyon kurulumu yapıldı. Mevcut termostatik valfler elektronik valflerle değiştirildi. Drayer ve yeni nesil merkezi soğutma sistem değişimi yapıldı. En önemlisi, soğutkanlar kısmında R22 soğutkanının R448A, R404A soğutkanın ise R452A ile değişimi sağlandı. Tüm bu çalışmalar sonrasında elde edilen veriler çarpıcıydı” dedi.
Eski sistemin 2 ay boyunca ölçümlendiğini ve ölçümler sonunda günlük ortalama enerji sarfiyatının 389 kWh olarak tespit edildiğini belirten Tekcan, yeni nesil soğutkanlar ile 37 günde toplam enerji sarfiyatının ise 195 kWh olduğunun altını çizdi. Tekcan, Sarıyer Market’te gerçekleştirdikleri dönüşüm projesiyle %49,83 enerji tasarrufu sağladıklarını ifade etti. Böyle bir değeri gördükten sonra dönüşümden kaçınmamak gerektiğini, tam aksine buna yatırım yapmanın önemli olduğunu vurgulayan Tekcan, pilot projelerden biri olan Sarıyer Market’te 13 yıldır çalışan mevcut yüksek KIP’lı sistemin, yeni nesil merkezi sistem ile değiştirilerek büyük ölçüde enerji verimli hale geldiğini ve olumlu geri dönüşler almaya başladıklarını sözlerine ekledi.
Yücel, “Yılda yaklaşık 120.000 Euro elektrik tasarrufu sağladık”
Yener’in sunumunun ardından Trane İş Geliştirme ve Satış Müdürü Ersin Yücel, “Eti Soda R1233zd Proses Chiller Uygulaması” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Ingersoll Holding bünyesinde 2030 yılına kadar kendi ürünlerinden kaynaklı küresel ısınmanın olumsuz etkisini %50 oranında düşürmeyi hedeflediklerini belirtti. Yücel, bunu ürünlerini geliştirerek, daha verimli cihazlar üreterek, yenilikçi gazlara yönelerek yapmayı amaçladıklarını vurguladı. Bunun için Holding’in 500 milyon USD’lik bir bütçe ayırdığını belirtti. 2020 yılına kadar da kendi ürünlerinden kaynaklı küresel ısınma etkisini %35 oranında azaltacaklarını ifade etti. Yücel bu minvalde, havalimanı, endüstriyel tesis, otel ve hastane gibi yapılarda kullanılabilen, R1233zd ile çalışan yeni nesil soğutma kompresörüyle uzun ömürlü kullanım sunan ve enerji verimliliği yüksek, her açıdan düşük karbondioksit emisyonuna sahip bir ürüne sahip olduklarını belirtti.
Yücel, sözlerine şöyle devam etti: “Eti Soda projesinde R1233zd ile çalışan 2 adet 5.000 kW soğutma kapasitesine sahip cihaz kullanıldı. Bu cihazın içindeki soğutkan miktarı 1043 kg, yani 1.043 tane split klimanın içerdiği soğutkana eşdeğerdir. Toplamda 2000 tane split klimanın sahip olduğu gaza sahip iki tane cihaz verdik. Enerji verimliliği açısından bu sistem ile geleneksel sistemin karşılaştırmalı analizi yapıldı. Analiz sonuçlarına göre, elektrik tüketiminde 1.197 kWh yıllık tasarruf sağlandı. Bu tasarruf yılda yaklaşık 120.000 Euro enerji tasarrufuna denk geliyor. Bu seçim, Eti Soda’ya yıllık 648 ton CO2 emisyonu tasarrufu sağladı. Bir santrifüj kompresörünün ömrü ortalama 25 sene olduğu düşünülürse, sadece elektrik tasarrufundan 16.200 ton CO2 emisyonunda azaltım sağlanıyor. Yeni nesil soğutkan kullanımı sayesinde, cihazın çalışma ömrü boyunca karbon salınım tasarrufu 1.491 ton ve böylece toplamda 17.691 ton karbondioksit salınım tasarrufu sağlanmış oluyor” dedi.
İsa, “Demonstrasyon Projesi’ne ait üç pilot projenin sonuç raporlarını LCCP üzerinden karşılaştırmalı olarak hazırlıyoruz ve sizlerin değerlendirmesine sunacağız”
Yücel’in sunumunun ardından Teknik Ekip Lideri Dr. Kadir İsa “Dönüşüm Projelerinin Yaşam Döngüsü İklim Performansı (LCCP) İncelemesi” başlıklı sunumuyla katılımcıları bilgilendirdi. HVACR sistemlerinin küresel ısınmaya etkilerini ifade eden Yaşam Döngüsü İklim Performansı (LCCP) konusuna değinen İsa, “Soğutkan içeren bir sistemi bütünüyle değerlendirmek için -özellikle çevre konusu ile ilgili yönetmelik ve kanunlar sonucunda emisyonları dikkate alarak değerlendirmek önemli- topyekün bir analiz yapmamız gerekiyor. LCCP Analizi de bu değerlendirmeye müsaade eden bir analizdir. Demonstrasyon Projesi’ne ait 3 pilot projenin sonuç raporlarını LCCP üzerinden karşılaştırmalı olarak hazırlıyoruz ve sizlerin değerlendirmesine sunacağız” dedi.
İsa, soğutkanların kullanım ömrü boyunca küresel ısınmaya sebep olmalarının, doğrudan, üretim ve enerji tüketimi sürecinden kaynaklanan dolaylı emisyonların önemine dikkat çekti. Küresel ısınma potansiyeli düşük soğutkanlardan karbondioksit ve amonyağın bu anlamda önemli bir rolü olduğuna değindi. İsa, İzmir Unilever Algida karbondioksit/amonyak (CO2/NH3) kaskad sisteminin 10 aylık işletme enerji verilerine LCCP açısından bakıldığında enerji verimliliği yüksek, işletme maliyeti ve KIP değeri düşük bir sistem olarak karşımıza çıktığını belirtti.
Sunumların ardından soru-cevap kısmına geçildi ve karşılıklı olarak fikir paylaşımı yapıldı. Salonda bulunup görüşlerini dile getiren ve sektöre uzun yıllar emek vermiş olan proje mühendisi Abdullah Bilgin’in ısı pompaları konusundaki düşüncelerini paylaşması ile Proje Koordinatörü Kıvanç Aslantaş, Proje UNIDO Ulusal Danışmanı Barış Uçaner’den bundan sonraki projelerde çalışma konusunun ısı pompaları olması gerektiği üzerine teyit aldı.
Ardından proje ekibi toplu olarak Kıvanç Aslantaş, Barış Uçaner, Kadir İsa, Kemal Öz, Engin Sökmen, Furkan Göl ve Sıla Dinç tüm katılımcıları selamladı ve öğle yemeğine geçildi.
Öğleden sonraki bölümde katılımcılarla birlikte Ankara Eti Soda Tesisi ziyaret edildi. Proje kapsamında tesiste uygulanan soğutma sistemi hakkında katılımcılara detaylı bilgi verildi.
Proje hakkındaki son toplantı 17 Aralık 2019’da Fairmont Quasar İstanbul’da düzenlenecek. Program detayları unido.sosiad.org.tr sitesi üzerinden açıklanacak.