Yalıtım sektörünün çatı kuruluşu İZODER’in 27’inci kuruluş yıldönümünde bir açıklama yapan İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, “Isı, su, ses ve yangın yalıtımı gibi dört hayati konuyu ele alan bir çatı kuruluş olarak 27 yıl önce çıktığımız yolculuğumuzu; sektörümüzde standartları oluşturmak ve ülke genelinde yalıtım bilincini yaygınlaştırmak amacıyla güçlenerek sürdürüyoruz” dedi.
‘Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’ İZODER’in kurulduğu günden itibaren topluma yalıtımın faydalarını anlatmayı hedeflediğini belirten Levent Gökçe, “Isı yalıtımı uygulamalarının zorunlu hale getirildiği 08 Mayıs 2000 tarihli Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliğinden,01 Haziran 2018 yılında yürürlüğe giren ve ülkemizde büyük eksiklik olan ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ ile ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması Yönetmeliği’ne kadar tüm yalıtım branşları ile ilgili mevzuatların hazırlanması ve oluşturulmasına doğrudan katkı sağladık, bundan sonra da sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Mevzuat oluşturmanın İZODER’in misyon ve vizyonundaki hedeflere ulaşılmasında tek başına yeterli olmadığını belirten Levent Gökçe; “Yalıtımla ilgili kamu ve özel sektörde görev alan profesyonellere, geleceğin tasarımcısı ve karar vericisi konumuna gelecek öğrencilere ve yalıtım yaptırmayı düşünen vatandaşlarımıza yönelik eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarını yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
Güvenli ve sağlıklı yapılara kavuşmak için tüm yalıtım branşlarının, yönetmelik ve standartlara uygun bir şekilde Türkiye genelinde binalara uygulanması gerektiğini vurgulayan Levent Gökçe, İZODER’in halen sürdürmesi gereken önemli faaliyetler olduğunu belirterek öncelikli çalışmalarını şöyle sıraladı: “Tüm yalıtım branşlarına yönelik sektörümüzü direkt etkileyen yönetmelikler konusunda yakın dönemde önemli adımlar attık. Ancak enerji verimliliği açısından Türkiye’nin geleceği için stratejik öneme sahip olan ısı yalıtımı ile ilgili mevzuatları geliştirerek yeni adımlar atmamız gerekli.
Bugün gelişmiş ülkeler sıfır enerjili konutlar, pasif evler gibi konseptlere yönelmiş durumda. AB’de 2020 yılının sonundan itibaren yeni yapılacak binaların neredeyse sıfır enerjili bina olması şart koşuluyor. Bazı ülkeler bu uygulamayı başlattılar bile. Neredeyse sıfır enerjili bina konseptinde yalıtımın önemi çok büyük. Ülkemizde enerji verimliliği alanında maalesef bu noktadan çok uzaktayız. Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal düzenlemeler henüz AB ülkeleri seviyesinde değil. Eylem planı çerçevesinde mevzuatların da iyileştirilmesi, ısı yalıtım kalınlıklarının artırılarak AB seviyesine yükseltilmesi de enerji verimliliği için çok önemli bir adım olacaktır.
Deprem tehlikesi altında bulunan ülkemizde hayati önem taşıyan su yalıtımı ve insanların beden ve ruh sağlığının korunması için gerekli olan ses yalıtımına dair yönetmeliklere dair bilgilendirme yapmak amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığımız teknik iş birliği protokolü çerçevesinde, 14 farklı ilde 3.678 kişinin katılımıyla Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri gerçekleştirdik. Bu eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarını pandemi sürecinin ardından farklı kesimler için sürdüreceğiz.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca açıklanan Kentsel Dönüşüm Eylem Planı çerçevesinde yapılacak ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamalarıyla enerji verimli, sağlıklı, konforlu, güvenli yapılaşma fırsatının kaçırılmaması gerektiğini belirten Levent Gökçe, yönetmeliklerin tam anlamıyla uygulanmaya başlanıp denetim mekanizmaları etkili bir şekilde devreye girdiğinde yalıtım uygulamalarının, vatandaşa, çevreye ve ülke ekonomisine katkısının büyük olacağını vurguladı.
Kentsel dönüşümün dışında kalan 5,6 milyon binanın da yalıtılması gerektiğini ifade eden Levent Gökçe; “İZODER olarak, tüketicinin alım gücünü desteklemek amacıyla kredisi kampanyasının hayata geçmesini bekliyoruz. Bu çerçevede bir an önce bu kampanyanın hayata geçirilerek ülkemizde ısı yalıtımı seferberliği başlatılması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizdeki tüm binaları yalıtımlı hale getirdiğimizde (En az C sınıfı binalar) her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etme potansiyelimiz var” dedi.
İZODER’in kurulduğu günden itibaren büyümeye devam etiğini belirten Levent Gökçe, sözlerini şöyle tamamladı: “İZODER, 2007 yılında kurduğu laboratuvar ile yalıtım ürünlerinin yurt içerisinden deneye tabi tutularak CE işareti ile pazara arz edilmesine imkan sağladığı gibi sektörün kalite altyapısının güçlendirilmesine destek oldu. Önemli yapısal adımlar atarak sektöre yönelik hizmetlerini çeşitlendirerek devam ettiren İZODER, üyeleri ve paydaşları ile birlikte Türkiye’de yalıtım ile ilgili yasal düzenlemelere katkıda bulunma ve kamuoyunu yalıtım konusunda bilinçlendirme çalışmalarını aralıksız sürdürmeye devam edecektir.”