Dünya genelinde toplumların yaşam kalitesini artırmak amacıyla 95 yılı aşkın süredir ileri teknoloji çözümler geliştiren Mitsubishi Electric, Yalova Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü tarafından düzenlenen “APEX’19”da öğrencilerle buluştu.
Üstün teknolojisi, çevreci yaklaşımı ve pek çok farklı sektöre yönelik yüksek kaliteye sahip inovatif ürünleri ile tanınan Mitsubishi Electric, Yalova Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Yalova Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü Başkanı Selin Kılıç ve kulüp üyelerinin öncülüğünde düzenlenen “APEX’19” etkinliğine farklı sektörlerden alanında uzman konuklar katıldı. Etkinlikte “Marka İletişiminin Püf Noktaları ve Geleceğin Pazarlama ve Marka Yöneticilerine Öneriler” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Mitsubishi Electric Türkiye Reklam ve Halkla İlişkiler Takım Lideri Savaş Ceneviz; satış, pazarlama ve marka yönetimi departmanlarının hizmet kapsamı hakkında bilgi verirken örnek olaylar üzerinden deneyimlerini aktardı. İletişimin çok hızlı değişen bir süreç yönetimi gerektirdiğini belirten Savaş Ceneviz, dijital dünyada pazarlama ve marka iletişiminin farklılaşan dinamiklerine de dikkat çekti.
Pazarlama ve marka yönetimi birbirini tamamlayan birimler
Pazarlama ve satış kavramlarının birbirine karışıyor olması nedeniyle toplumda satış eylemini gerçekleştiren bireylerin “pazarlamacı” olarak adlandırıldıklarını ifade eden Ceneviz, konuyla ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu; “Pazarlama ve satış birimlerinin çalışma felsefesi anlamında önemli farklılıkları bulunuyor. Pazarlama uzun dönemli stratejiler üzerine faaliyetlerini kurgularken, satış daha kısa süreli stratejiler üzerinden çalışmalarını gerçekleştiriyor. Pazarlama ve marka yönetimi ise birbirini tamamlayan kavramlar olarak öne çıkıyor. Yoğun rekabet ortamı içerisinde ayakta kalabilmeyi başarabilen markalar, tüketicilerin zihninde olumlu izler bırakabilenler oluyor. Bunun için de markaların doğru ve uzun vadeli stratejilerle yönetilmesi ve itibara yatırım yapılması gerekiyor.”
Küresel markalar lokal dinamikleri yakındantakip etmeli
İpek Yolu ticareti ile başlayan küreselleşmenin beraberinde küresel markalaşmayı da getirdiğini hatırlatan Ceneviz, “Küresel markaların lokal dinamikleri yakından takip etmesi ve faaliyet gösterdikleri pazarları iyi analiz edebilmesi oldukça önemli bir husus. Bulunduğu coğrafyanın dinamiklerini görmezden gelen markaların ilgili pazarlarda faaliyetlerini uzun süreli olarak yürütebilmeleri neredeyse imkansız hale geliyor. Bu noktada dünyanın önde gelen küresel markalarından biri olan Mitsubishi Electric, 40’dan fazla ülkedeki direkt operasyonları ile hem genel hem de faaliyet gösterdiği bölge ve ülkelere özel iletişim çalışmalarını hassasiyetle uyguluyor. Biz de markamızın global stratejilerini ve marka vaatlerini Türkiye’nin yerel dinamikleri ile harmanlayarak pazarlama ve marka iletişimi süreçlerimizi yönetiyoruz” şeklinde konuştu.
Konvansiyonel ve dijital pazarlamanın senkronizasyonu şart
“Artık dijital platformlarda kısa süreli çevrim içi olmuyor, çevrim içi yaşıyoruz” diyen Ceneviz, internetin hızlı bir şekilde hayatımıza girmesiyle birlikte iletişim modellerinin de bu düzene göre şekillenmeye başladığına dikkat çekti. Konvansiyonel pazarlama stratejileri geçerliliğini korumaya devam etse de dijital pazarlama taktikleri ile senkron içinde olabilmenin önemli bir gereklilik olduğunu vurgulayan Ceneviz, “Markalar gerek konvansiyonel gerekse dijital iletişimi birbirlerini tamamlayan ve birbirleriyle kolay uyumlu hale gelen bir yapıya getirmeliler. Bu noktada yeni neslin de dünyayı yakından takip etmesi ve gerek bölgesel gerekse lokal yenilikleri izleyerek bilgilerini güncellemeleri oldukça önemli. Dijitalleşmeyle birlikte giderek entegrasyonu artan bir iletişim sürecinde Vietnam’daki bir birey ile Norveç’deki bir bireyin gelişmelere neredeyse aynı anda erişebilmesi mümkün. Geldiğimiz noktada iletişim süreçlerine paralel olarak markaların üretim süreçlerinin de giderek dijitalleştiğini söyleyebiliriz. Markamız Mitsubishi Electric’in robot teknolojileri, Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory uygulamaları ve yapay zeka altyapısına sahip klimaları giderek dijitalleşen üretim süreçlerine örnek gösterebileceğimiz teknolojiler arasında yer alıyor. Dijital dünyada artık pazarlama birimlerinin bilgi işlem departmanları ile yakın temasta çalışmaları gerekeceğini ve çalışanların belki yazılım mühendisi kadar yoğun bir bilgiye gerek duymasa da ileri ki süreçte pazarlama otomasyonları ve yazılımlarına ilişkin fikir sahibi olmalarının fayda sağlayabileceğini söylemek mümkün” diyerek sözlerini tamamladı.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?